ArtInternaitonal; kurucu ortakları Yeşim Avunduk, Sandy Angus; direktör ve artistik direktör Dyala Nusseibeh, Stephane Ackermann, ve video enstelasyon program küratörü Başak Şenova önderliğinde haftasonu boyunca devam edecek sanat furyası kapılarını bugün Haliç Kongre Merkezi'nde açtı.
Fuarda dikkatimizi çeken yerli yabancı galeri ve sanatçılara, kaçırmamanız gereken eserlere değinmeden fuar alanında kısa bir sohbet gerçekleştirme fırsatı bulduğumuz, yılların sanat eleştirmeni ve küratörü Beral Madra'nın üçüncü kez düzenlenen ArtInternaitonal hakkındaki fikirlerini sizlerle paylaşalım.
KUAD galeri olarak 2013 yılında Joseph Kostuh'u ağarlayan Beral Madra, bu yıl fuarda bu sergiyi anıyor. Kostoh'un tasarladığı günden bu yana üstünde çalıştığı James Joyce'un en zor ve karmaşık kitabı Finnegans Wake‘e odaklanan led yazılar eminiz ki gözünüzden kaçmayacaktır.
ELLE: Bu seneki ArtInternaitonal sanat fuarı hakkındaki fikirleriniz nedir?
Beral Madra: Şuanda fuarda çok önemli galeriler var. Bu organizasyonun uluslararası ilgiyi çekmeyi başardığını düşünüyorum. Katılan galerilerin koleksiyoncuları da mutlaka onlarla birlikte geliyor; bu da Türkiye'deki galerilere yarayacak ve sözkonusu koleksiyoncuların yerel sanatçıları görebilmesi sağlayacak bir durum. Sanat ve sanat pazarı arasında çok derin ilişkiler var, bu ilişkileri bu gibi fuarlarda en estetik en doğru biçimde sunmak bu işin önemli bir parçası. Türkiye'de ekonominin tartışma konusu olduğu şu günlerde, ArtInternaitonal gibi fuarlar bizlere umut oluyor; bildiğiniz üzere Türkiye'de geniş bir koleksiyoner kitlesi yok dolayısıyla yoğun üretimi satınlacak bir kitlemiz de yok. Müzelerimiz yavaş yavaş açılıyor, ancak onlarında kapasitesi bir yere kadar. Öbür taraftan düşününkü onlarca üniversitenin sanat bölümlerinden her yıl yüzlerce sanatçı adayı mezun oluyor.
Peki bunlar nasıl karşılık bulacak?
Bu tabii Türkiye'nin Kültür politakası için önemli bir sorun. Umarım fuar boyunca türk sanatçılarına ilgi gösterirler ve satışlar sayesinde galeriler yılı rahat geçirirler.
Fuarı gezmeye Viyana sokaklarını İstanbul'a getiren Josphine Wagner ve Galeri Raum mit Licht ile devam ediyoruz.
Galerinin fuara getirdiği sekiz sanatçı fotoğraf sanatını kullanıyor ancak fotoğrafçı değiller, onlar buldukları veya seçtikleri fotoğrafları kullanarak el becerilerini sergiliyorlar. Bu alanda Klaus Plamminger ve Abigail Reynolds gibi isimlere yakından bakmakta fayda var.~Klaus Plamminger, Hitchkok'nun Kuşlar filminin sahnelerinden derlediği “The Birds” kolayı gibi, film tarihinin kült sayılabilinecek üç filminden sahnelerle oluşturduğu kolajlarla ilk dikkatimizi çekenlerden oluyor.
The Birds, 22,6 x 16,2 cm, 2007
Abigail Reynolds, galerinin çoğu sanatçısı gibi ince işlere zaman ayırıyor. Eski kitap kapaklarından ve dergilerden fotoğraf üstüne katlamalar yapıyor.
Downing Street 19/19, 30 x 39 cm framed, 2010
Sanatla çok içli dışlı olmanıza gerek yok; sergide yine bile tanıdık gelecek bir kaç iş ile karşılaşacaksınız, örneğin Robert Montgomery'nin Berlin galerisi Anna Jill Lüpertz aracılığıyla en bilindik işlerinden biri olan “All Places Are Temporary Places” tipografisi de fuarda.
Amsterdam Upstream galerisini gördünüz mü kaçırmayın! Pembe bir duvar üzerinde göreceğiniz; tüm dünyada meşhur olan geleneksel Japon şiir türü Haiku'yu benimseyen Rafael Rozendal'ın işleri son zamanlarda web sanat gündeminden düşmeyenlerden.
Ödüllü sanatçı Anila Quayyum'un “All The Followers Are for Me” adlı çelik küpü, Türk ve Hint motifleriyle tamamen atmosfer yaratmaya odaklanan eserlerden.
Mehmet Ali Uysal modern türk sanatının en önemli isimlerinden dersek, az bile söylemiş sayılabiliriz. Sanatçının “Suspended Series” adlı çalışması fuarın önemli Türk çalışmalarından biri.
Rus asıllı Recycle Group'un “Selfies” adlı serisi yeni çağa atıfta bulunan ilginç eserlerden;
Bunlar gibi bir çok farklı teknik ve materyali barındıran 400'den fazla sanatçının yer aldığı fuarın denize bakan dış kısmında ise en son Art Basel'da görme şansı yakaladığımız top şeklinde sıkıştırılmış 1953 model bir VW Beetle yer alıyor. Ichwan Noor'un bu eserinin sarı renkli versiyonu en son 88.000 dolara satılmıştı. Bu sene ArtInternaitonal alıcı bulacak mı ve ne kadar bulacak merak konusu.
Yazı: Natasha Dach