Zevk sahibi bir hırsız, aşk, entrika ve aksiyon… Birkan Sokullu ve Esra Bilgiç'in başrollerinde olduğu Romantik Hırsız, izleyicileri eğlenceli bir entrikanın içindeki aşk hikayesine davet ediyor. Netflix’te izleyebileceğiniz bu modern filmi konuşmak için başrolleri Birkan ve Esra ile buluştuk.
Birkan Sokullu
Güney, bir iş insanı. Centilmen, eğitimli ve varlıklı biri. Her şeye sahip diyebiliriz ancak büyük bir adrenalin tutkusu var, bu tutku da onu beklenmedik bir yere çekiyor. Alin’le bir geçmişi var ve aslında ve onunla tekrar bir araya gelebilmenin farklı bir yolunu buluyor diyelim. Adrenalin tutkusu ve Alin’le olan geçmişi onu sanat hırsızlığına yönlendiriyor.
Netflix’te yayınlanacak yeni filminiz Romantik Hırsız diğer projelerinizden hangi açılardan farklı?
Daha önce karşıma çıkmamış türde bir senaryo. Oldukça aksiyonlu, temposu yüksek, romantik ve eğlenceli bir film. Daha önce ağırlıklı olarak dramatik işlerde yer aldım. Bütün bu unsurların bir arada olduğu bir iş yapmamıştım. Çok keyifli bir tecrübe oldu benim için.
Setteki deneyimlerinizden bahseder misiniz? Nasıl bir atmosfer vardı?
Oldukça profesyonel ama bir o kadar da samimi bir ortamda çalıştık diyebiliriz. Bütün bu samimiyetin filme yansıdığını düşünüyorum. Filmin bir kısmının yurt dışında çekilmesi ekiple beraber bolca vakit geçirmemizi ve yeni bir şehri birlikte keşfetmemizi sağladı. Birçok Hollywood filminin çekildiği ortamlarda ve atmosferde çekim yapma fırsatı bulduk. Yüksek standartta bir set ortamında olmaktan dolayı da oldukça keyif aldım.
Topuklu ayakkabı: Dolce Gabbana
Birkan Sokullu: Full look: Dior Sneaker: Camper
Rolünüze hazırlanırken hangi zorluklarla karşılaştınız ve bu zorlukları nasıl aştınız?
Tempolu ve aksiyonu bol bir karakter olduğu için kendimi fiziksel olarak hazırladım. Sert bir diyet ve spor programı uyguladım. Son dizi projemden bir hafta kadar sonra sete çıkmak durumundaydım o yüzden oldukça yoğun bir dönem oldu benim için.
Türk ve uluslararası izleyicilerden beklediğiniz tepkiler nelerdir?
Filmin seyirci tarafından beğenileceğini, eğlendireceğini ve heyecanla izleneceğini düşünüyorum.
Güney çok zengin bir adam olmasına rağmen neden hırsızlık yapıyor?
Aslında ilk soruda da biraz ipucu verdim bununla ilgili, daha fazlası sanırım spoiler olur. Adrenalin merakı ve Alin’le hayatlarının tekrar kesişmesi de diyebiliriz. Maddi olarak her şeye sahip Güney, bu doğru ancak farklı bir motivasyonu var.
Tehlikeli sporları, macerayı ya da risk almayı sever misiniz?
Kayak, kitesurf, wakeboard gibi sporları yapmayı seviyorum ancak bunları olabilecek en güvenli seviyede yapmayı tercih ediyorum. Mesela paraşütle atlamayı kesinlikle düşünmem. Güney gibi adrenalin uğruna risk alan biri değilim.
Projenin senaryosunu ilk kez okuduğunuzda ne hissettiniz? Projeyi kabul etmenize ne sebep oldu?
Ülkemizde çok fazla yapılmayan ancak benim seyirci olarak çok sevdiğim türde bir film. Senaryonun yapısı ve karakterin yolculuğu, yurtdışı ayağının olması ve Netflix gibi dünya çapında bir platformda yayınlanacak olması beni oldukça cezbetti.
Birkan Sokullu olarak, karakterinizi nasıl bir şekilde hayata geçirmeye çalıştınız?
Oldukça kendine güvenen, kıvrak zekalı ve muzip bir yerden karakteri hayata geçirmeye çalıştım. Bence Güney için hayat bir oyun alanı ve bu oyunu oynamayı çok seviyor.
Netflix gibi büyük bir platformda yer almakla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bu Netflix’le ikinci çalışmamız. Birinci çalışmamız oldukça iyi çıktı ve dünya çapında çok güzel reaksiyonlar aldı. Yaptığımız işin eş zamanlı olarak global seviyede seyirciyle buluşabilmesi bir oyuncu adına ayrı bir motivasyon kaynağı. Bu güzel tecrübeden sonra tekrar bir araya gelmekten dolayı çok mutluyum. Umarım Romantik Hırsız da seyirciler tarafından çok beğenilir ve yolculuğumuz devam eder.
Set arkasında yaşanan ilginç veya komik anılardan birini paylaşabilir misiniz?
Karlovy Vary’de kaldığımız Grandhotel Pupp, Atatürk’ün bir süreliğine dinlenmek için konakladığı bir otelmiş. Esra bizimle Atatürk’ün buradayken yazdığı anılarını paylaştı. Bunu bilmek hepimiz için kaldığımız yeri daha anlamlı hale getirdi.
Yeni projelerle ilgili planlarınız var mı? İlerleyen dönemlerde hangi türdeki projelerde yer almayı düşünüyorsunuz?
Yeni senaryolar okuyup, değerlendirme aşamasındayım. Kısa süre içinde şu anda detay veremeyeceğim bir projeyle tekrar seyirciyle buluşacağız.
İzleyicilere film hakkında bir mesajınız var mı?
Özellikle görsel anlamda zengin ve oldukça tatmin edici bir yolculuğa çıkacaklar.
Kısa Kısa
Sanatta hangi dönem? Ekspresyonizm, Dışavurumculuk
En sevdiğiniz ressam: Fikret Mualla
En etkilendiğiniz müze: Hermitage Müzesi
En sevdiğiniz dans türü: Tango
Aşk mı, etik değerler mi? Aşk
İstanbul mu, Prag mı? Tatil için Prag, yaşamak için İstanbul
Filmdeki karakterinizle bağlantınızı nasıl kuruyorsunuz? Onun hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Alin hedef odaklı bir kız. Arzu ettiği neticeyi elde etmek için varını yoğunu ortaya serer. Sezgileri güçlü, kendisine güveni tam ama temkinli. Bir şeye karar verene kadar onu en ince ayrıntısına kadar düşünüp öyle hareket ediyor. Şüphe, zekanın en sivri noktasıdır derler ya, doğru kabul ettiği ne varsa söz konusu Güney olduğunda her bildiği doğruyu yeniden şüphe süzgecinden geçiriyor. Benim Alin’in davranışlarını anlamak için kurduğum bir şüphe köprüsü var. Bu aramızdaki bağlantı köprüsü gibi düşünebiliriz. Alin bir olayın öznesi olduğu zaman Esra, önce o şüphe köprüsünden yürüyor.
Senaryoyu okuduktan sonra projeye dahil olma kararınızı etkileyen faktörler nelerdi?
Çok uzun zamandır kadının aksiyonun tam içinde olduğu bir proje hayal ediyordum. Pelin Karamehmetoğlu sağ olsun, tam olarak benim de hayal ettiğim projeyi yazmış. Recai Karagöz hocam ile anlattıklarında kesinlikle Alin’i ben oynamalıyım dedim.
Karakterinizi canlandırırken üzerinde çalıştığınız belirli özellikler veya detaylar var mıydı?
Aksiyon filmi söz konusu olunca aksiyon sahneleri, silah kullanma, araba veya motorla olan kovalamaca sahnelerinin çok iyi olması gerekiyor bence. Onlar için ayrıca çok çalıştım. Alin’in tavrını belirleme noktasında da yönetmenim ile çok konuştuk. Senaristimiz Pelin beni olumlu anlamda çok yönlendirdi ve bakış açımı çok değiştirdi. Alin’in yürüttüğü plan sırasındaki tavrı, işini yaparken gördüğümüz Alin ve aşık olduğu adama karşı hali birbirinden çok farklıydı. Bunların sınırlarını çizmek gerekti.
Netflix gibi bir platformda yer almak size neler hissettiriyor? Bu deneyimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Romantik Hırsız, Netflix ile çalışma şansı yakaladığım ilk projem. Senaryoyu okuduğumda zaten Netflix yapımlarını severek takip eden bir izleyici olarak sahneleri zihnimde resmettiğimde çok heyecanlandım. Benim için çok ayrıcalıklı bir deneyim oldu.
Bu projede size ilham veren veya etkileyen unsurlar nelerdi?
İlk okuduğumda projeyi çok “çekici” buldum. Çok başarılı, varlıklı ve yakışıklı bir iş insanı ama çok karanlık bir adam. Sırları var. Diğer tarafta onu kovalayan genç, idealist bir İnterpol ajanı. Ve geçmişte hayal kırıklığı ile sonlanmış bir hikayeleri var. Romantik Hırsız, bir hırsız-polis hikayesi aslında. Karmaşık bir hikâyeyi ya da bir problemi basit bir şekilde anlatabilmek bana çok etkileyici geliyor. Alin, kendisini işine adamış, inandığı şey her neyse onun peşinden giden; bunu yaparken sevdiği adamı bile gözü görmeyen bir kız. Ama biz yine de daha fazla detay vermeden aşkın galip gelmesini temenni edelim. :)
Kendinizi sık sık filmdeki karakteriniz Alin gibi duygularınız ve mantığınız arasında kalmış bulur musunuz? Böyle durumlarda genellikle hangisi kazanır?
Şahsi hayatımda ve seçimlerimde hem duygularım hem de mantığım ile hareket ediyorum. İkisinin birlikte hareket ediyor olması en sağlıklı olanı bence. Bir denge içinde karar vermeye özen gösteririm. Ama mantığım ve duygularım arasında kalıyorsam mantıklı olanı seçerim.
Tesadüf diye bir şey var mıdır, tesadüflere inanır mısınız, hayatınızdaki en değerli tesadüf hangisiydi?
Tesadüf diye bir şey yoktur ama bazı mucizevi anları tanımlamak için başka bir kelime bulamamışız sanırım. Her şeyin seçimlerimizin neticesinde meydana geldiğine inanıyorum. Elbette benim de noktaları geriye doğru birleştirince o denk gelişin aslında çok büyük tesadüflerden oluştuğuna inandığım çok hikayem var. Aklımız ve irademiz ile yürümeyi seçtiğimiz yollarda da karşılaştığımız, açıklayamadığımız enteresan olaylar ve durumlar oluyor. Bunu kabul ediyorum. Fakat ben tesadüf rüzgarlarında savrulduğumuza inanmıyorum.
Filmde geçen mekanlar arasında sizi en çok etkileyen hangisi, neden?
Açıkçası film görsel bir şölen oldu. Benim için İstanbul dünyanın en güzel şehri. İstanbul’da çok özel mekanlarda çalıştık. Prag ve Karlovy Vary muazzamdı. Prag’da çalıştığımız bir tiyatro sahnesi beni çok etkilemişti. Bir akşam vakti hazırlanıp çekime başlamıştık. Tiyatro sahnesinin ahşap zemini, salonun kokusu hala burnumda. Çok keyifliydi.
Seyahat ederken seçim kriterleriniz ne olur?
Çok hayranlık duyduğum bir mimari mutlaka olur seyahat edeceğim şehirde. Yani merak duyduğum bir mimari eserin, bir resmin peşinden seyahat planı oluşturuyorum. Araştırıp gezmeyi severim. Yürüyüp gezebileceğim şehirleri seçmeye çalışıyorum.
İlerleyen dönemlerde hangi türdeki projelerde yer almayı düşünüyorsunuz?
Okuduğumda çok şaşırdığım bir proje olsun istiyorum. Mutlaka bir şey anlatan, bir derdi olan hikayelerin kahramanı olmak isterim.
Kısa Kısa
Sanatta hangi dönem? Hollanda altın çağı ve barok dönem
En sevdiğiniz ressam: Rembrandt
En sevdiğiniz dans türü: Flamenko
Aşk mı, etik değerler mi? Etik değerler
İstanbul mu, Prag mı? İstanbul
Röportaj: Serli Gazer Boyacı
Fotoğraflar: Erman İştahlı
Moda Editörü: Damla Hasanreisoğlu