Selfie'ler hayatımıza gireli pek fazla olmadı. İki yıl öncesine kadar gündelik hayatta pek yeri olmayan bu sözcük, geçtiğimiz yıla damgasını vurdu. Öyle ki prestijli yayın evi Oxford kelimeyi sözlüğüne katmakla yetinmedi aynı zamanda selfie'yi yılın kelimesi seçti. Oysa ilk selfie çekimi aslında 100 yıldan daha eskiye dayanıyor. Ülkemizde de durum farklı değil. Bir yandan teknolojiye bir yandan da onunla gelen kelimelere uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bizim için 'özçekim'in kelimesi de kendisi de çok yeni! Daha bunları tam sindirememişken, şimdi de selfie çubuğu var hayatımızda...
SELFİE ÇUBUĞUNUN ÖZELLİKLERİ
“Özçekim” çılgınlığı bizi sardıkça, daha kolay fotoğraf çekmemizi sağlayacak bir çubuk bu. Daha gelişmiş modelleri, Bluetooth bağlantısını kullanarak telefonunuzla eşleşiyor. Böylece siz sadece çubuktaki düğmeye basıyorsunuz. Daha hesaplı modellerindeyse, telefonun otomatik zamanlamasını açmanız ve onun vereceği sinyale göre poz almanız gerekiyor. Selfie çubuklarının en kısası 23 cm. En uzunuysa 110 cm. Kalabalık çekimlerde, malum uzun olanı kullanmak şart! Ayarlanabilir başlığı ile 180 derece döndürebiliyorsunuz. Dahası arzu ederseniz bir noktaya sabitleyebiliyorsunuz da... Tabii telefonu çaldırma riskini unutmadan!
Özetle, mükemmel selfie için o en geçerli alet. Peki mükemmel selfie için bu çubuk yeterli mi? Maalesef hayır. Bu işin de bir takım kuralları, püf noktaları var...
EN İYİ IŞIĞI YAKALAYIN!
Bir selfie'de en kötü görüntü, yüzünüzün ortasına düşen kocaman bir gölge ya da karanlıkta kalmanız. Bu nedenle ışığınızı iyi ayarlayın. Işığı doğru kullanmak için bir diğer ipucu, bir beyaz kağıt alıp bunu çenenizin altında tutmanız. Bu doğal bir ışık yaratıp yüzünüzü aydınlatacak ve daha da önemlisi gıdılı çıkmanızı önleyecektir.
DOĞAL OLUN (LÜTFEN!)
İçten ve kendi gülüşünüzle aydınlanan bir fotoğrafın kötü çıkmasına olanak yok. Yapmacık gülüşlerdense, samimi bir gülüş beğeni sayısını da artıracaktır. Tek tavsiye başınızı hafif yukarı doğru kaldırın, gölgeler yüzünüze sert ifade vermesin!
~
KLİŞELERE DUR DEYİN!
Öpücük yollanan, göz kırpılan, yanakların içeri çekildiği ördek pozlarından özetle bir ergenin yapabileceği bütün klişelerden uzaklaşın. Hatta bize kalırsa lütfen profil fotoğraflarınızdan da kaldırın! Onlardan çok var, siz fark yaratın!
BİR DEĞİL BİRÇOK POZ VERİN:
O gün, o ışıkta hangi pozun en iyi olacağını bir seferde tespit etmeniz imkansız. Bu nedenle bir değil birkaç poz çekin, değişik açılar kullanmaya çalışın. Sonunda en beğendiğinizi kullanın.
KENDİ APLİKASYON VE FİLİTRELERİNİZİ SEÇİN
Fotoğrafınızı en iyi hale getirmek konusunda birçok aplikasyon var. Akıllı cihazınızın mağazasından bakıp araştırın. Size en uygun filitre ve uygulamayı keşfedip ona sadık kalın. Böylece kullanırken ustalaşır mükemmel fotoğrafı yakalarsınız...
ARKA PLANA DİKKAT EDİN!
En iyi selfie'ler, arka planda enteresan bir şeyler olan (Mesela ‘Aaa demek Roma'dasın?' dedirten) ya da alabildiğine sade olan versiyonlar.
ÇOK DA CİDDİYE ALMAYIN
Selfie sonuçta yepyeni bir eğlence aracı. Ne fotoğrafınızda ne de onu çekerken çok ciddi olmayın. Eğer fotoğrafın öncesinde özene bezene makyaj yaptığınız anlaşılırsa o zaman o selfie'nin de bir doğallığı kalmaz! Eğlenin, eğlencenizi de fotoğraflarınıza yansıtın...