Sözlük okumak genellikle sıkıcı olup yorar insanı. Peki içinde sadece aşk terimlerinin bulunduğu bir aşk-ı hayat sözlüğünü karıştırmaya ne dersiniz? Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, başkonsolosluk bünyesinde hazırladıkları Fransızca-Türkçe aşk sözlüğünü anlatıyor.
Aşkın her anlamda fazlasıyla hayatımızda olduğu şubat ayında tam da aşkı merkeze alan keyifli ve eğlenceli bir sözlüğü konuşmak üzere buluşuyoruz Muriel Domenach’la. Öncelikle bu fikrin nasıl doğduğunu soruyoruz: “Fransızcanın az konuşulduğu ve zor olduğuyla ilgili önyargılar var. Öncelikle bu düşünceleri yok etmek amacıyla çıktık yola. Ayrıca dünyada Fransızca konuşanların sayısının 2010’dan beri yüzde yedi arttığının da altını çizmek isterim. Dilimizin güzelliklerini paylaşmak, Fransızcayı, sevdalanıp da bir türlü yaklaşamadığı aşkına bakar gibi hisseden insanlara sevdirmek istiyoruz. Fransızca öğrenmek isteyenleri Fransız Kültür Merkezi’ndeki derslerimize bekliyoruz.”
“14 ŞUBAT’TA ‘SENİ SEVİYORUM GECESİ’Nİ KUTLAYACAĞIZ”
Sözlüğü açıp karıştırdığınızda mizahın ağır bastığını görebilirsiniz. “Mizahı kullanırken açık-saçıklıktan kaçındık. Hem kadınlar hem erkekler hem de aşkın klişeleriyle dalga geçtik aslında. Bu zor dönemde belki de en çok mizaha ihtiyacımız var” diye devam ediyor sözlerine Domenach.
Sözlükteki sevdiği kelimelerden birinin Türkçeye jartiyer diye çevrilen “porte-jarretelle” olduğunu anlatıyor Başkonsolos: “Sözlükte geçen, ‘Aynı zamanda da baştan çıkarıcı bir aksesuvar olan kadın iç çamaşırı. Romantik durumlar dışında nadiren kullanılır’ açıklamasını seviyorum. Gerçekten de çok pratik değil jartiyer kullanımı.”
AŞKI HAYAT SÖZLÜĞÜNDEN KISA KISA
• Sözlük Fransız Kültür Merkezi’yle İstanbul Fransa Başkonsolosluğu’nun çevirmen ekibi tarafından ve lepetitjournal.com’un katkılarıyla, Fransızca aşk deyimlerinin Türkçe karşılıklarının aranmasıyla oluşturuldu.
• Kelimeler arasında küçük bir gezinti yaptığımızda bakın neler takılıyor gözümüze: Sevgilim kelimesi (Fransızcada cherie), “Çiftler arasında sık sık kullanılan, kimi kez tavşanım ya da böceğim gibi hayvan veya böcek adlarıyla da değiştirilen, yumuşak giriş sözcüğü” diye açıklanırken, yatak kelimesi (Fransızcada lit), “Sadece uykunun simgesi olmayan nesne” şeklinde tanımlanıyor. Kendini bırakma deyiminin “Doğru amaç uğruna öz denetimini yitirmeyi kabullenme” olarak açıklanmasına ne dersiniz?
EN SEVDİĞİ AŞK ROMANLARI
Fransızcanın aşkın dili olarak anıldığını hatırlatan Muriel Domenach şöyle devam ediyor: “Zengin ve melodik bir dil Fransızca. Ayrıca aşk ve tutku Fransız edebiyatında ağırlıklı olarak işlemiştir. En sevdiğim Fransızca aşk romanları; Albert Cohen’in Erkek Güzeli, Proust’un Kayıp Zamanın İzinde ve Stendhal’in Kırmızı ve Siyah’ı.”
Muriel Domenach, Aşk-Hayat sözlüğünün www.consulfrance-istanbul.org adresinden indirilebileceğini hatırlatıyor.
facebook.com/consulatfrance.istanbul
Yazı: Selin Miloşyan