Erkek kalbine göre daha hassas olduğu araştırmalarla da doğrulanan kadın kalbi, ritim bozukluğu ve çarpıntı sorununa da çok açık. “Kırık Kalp Sendromu” olarak da bilinen bu rahatsızlıklar, özellikle yoğun stres altındaki kişilerde ortaya çıkıyor ve yine kadınlarda, erkeklere oranla 4 kat fazla görülüyor.  Biz de bu bilgiler sonrası, kadınların kalbiyle ilgili bilmemiz gereken başka önemli konular var mı merak ettik ve sorumuzu Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez'e yönelttik.





Kadınlarda çarpıntı şikayetlerinin daha sık görülmesinde, duygusal olmaları ve hormonları önemli rol oynadığı söyleniyor. Özellikle adet öncesinde hormonların birikmesiyle, vücudun su toplamasına bağlı olarak oluşan elektrolit bozukluğu ve ödem sonucunda ritim bozukluğu ve çarpıntılar ortaya çıkabiliyor.





Çarpıntınız varsa ciddiye alın


Çoğu masum olmasına rağmen bazı çarpıntılar hayati risk taşımaktadır. Çarpıntının türünü tespit etmek için “Ritim Holteri” uygulamasıyla 24 saatlik kayıt alınması, verilerle birlikte tedavinin planlanması gerekir.





Ağır stres kalbin ritmini bozuyor


Ağır stres, üzüntü ve büyük travmalar sonrasında kalbin ön damarlarında spazm oluşabiliyor ve bu durum “Kırık kalp sendromu” olarak adlandırılıyor. Kalp krizi ile karıştırılan sendrom sırasında çekilen anjiyografide, koroner damarlar tamamen normal görünse de, kalbin sol tarafında bir bozulma dikkat çekebiliyor. Uzmanlar, yaklaşık 3 ay süren bu sendrom sırasında oluşan ritim bozukluğunun önemsenmesi konusunda uyarıyor, çünkü bu bozukluk hayati sonuçlar doğurabiliyor.





Kadınların kalp sağlığını korumak için dikkat etmesi gerekenler


• İlk doğum ileri yaşa bırakılmamalıdır (30 yaş altı en uygun dönemdir)


• Emzirmek kalp sağlığı için de önemlidir


• Doğum kontrol ilaçları dikkatli kullanılmalıdır


• Kesinlikle sigara içilmemelidir


• Kilo kontrolüne dikkat edilmelidir (Ülkemizde her 5 kadından 3'ü aşırı kiloludur)


• Mümkün olduğu kadar spor yapılmalıdır. Uzmanlar, hızlı yürümeyi ve yüzmeyi uygun buluyor.





Kadınların şekerli gıda sevgisi damar sertliğine yol açıyor


Fazla şeker, fazla insülin demek. Vücudun yenilen şekerden daha fazla insülin ürettiği de düşünülürse, kanda sürekli biriken insülinin yarattığı direnç (insülin direnci) felaketin başlangıcı denebilir. Kanda serbestçe dolaşan insülin, dolaylı olarak damar sertliğine yol açmakta ve özellikle diyabetik hastalar, pre-diyabetik ve obez kadınlar yüksek risk taşımaktalar.