Şurası bir gerçek ki, cebimizde olumsuz eleştirilerle gidiyoruz Grace of Monaco'nun basın gösterimine... Haberini çok önceden aldığımız, size duyurduğumuz ve heyecanla beklediğimiz GRACE OF MONACO, özellikle Grimaldi Ailesi tarafından kara listeye alınmış, gerçeği yansıtmamakla suçlanmış bir film sonuçta.
Tabii bir de, Nicole Kidman var eleştirilen. Doğal güzelliğini bol botoks ile mahveden ünlü aktristi, mimiklerini kaybetmekle suçlandığından bu yana ilk defa bu kadar ‘büyük' göreceğiz perdede...
İşte bunlar hakkında laflarken kapanıyor ışıklar... Alfred Hitchcock'un, evlendikten sonra Monako'yu ve Grace Kelly'yi ziyaret etmesiyle başlıyor film. Buradan başlayarak, Grace Kelly'nin bir aktristen bir prenses hatta diplomata dönüşmesini anlatıyor.
Yarın gösterime girecek filmin konusu hakkında daha fazla detay verip keyfinizi kaçırmak istemiyoruz. Ancak filmden çıktığımızda olumsuz bakış açımızın epey bir etkilendiğini söyleyebiliriz. Yönetmenin, kamerayı dakikalarca ünlü yıldızın ağzına, burnuna, gözlerine odaklaması ve bu rahatsız edici yorumun sadece bir sahnede değil çeşitli sahnelerde tekrarlanmasına rağmen, Kidman'ın bol retuşlu yüzü sırıtmıyor beyaz perdede. Aktrisin Grace Kelly'yi hatmettiği de belli. Özetle inandırıcı bir karakter olarak çıkıyor karşımıza.
Filmde dikkatimizi çeken ikinci noktaysa styling'deki başarı. Grace Kelly'nin son derece seçkin stilini çok basit dokunuşlarla tekrar gün yüzüne çıkartan parçalar seçilmiş. Hepsini de almak istiyorsunuz!
Filmden en çok aklımızda kalansa, kararlı bir kadının (ki filmdeki bütün kadın karakterleri işin içine katarak söylüyoruz bunu) ne kadar güçlü olabileceğini bir kez daha kanıtlaması. Bu açıdan, ister gerçeğe tam uygun olsun, ister senaristin hayal gücü, kadının iradeyi ele alması ve bunu nasıl kullanacağını bildiği takdirde neleri değiştirebileceğinin farkına varması derinden etkiliyor bizi...
Film, 19 Eylül'de gösterimde olacak. Bizce? Mutlaka seyredin diye ısrarcı olmayız ama görsem iyi olur listesine de ekleyin deriz...