Stella McCartney çevre bilincini markasına yansıtıyor.
ELLE ONLINE
04 Temmuz 2014
#text>
Birçok organik marka var artık; doğal boyalarla işlenmiş ipekler, doğal ipliklerle dokunmuş kumaşlar ve daha fazlası. Moda dünyasının hızlı ve zalim tüketimine karşı doğmuş birçok marka var. Ama devler liginde olup kırmızı halıda en çok kıyafeti çıkan sadece bir marka var: Stella Mc Cartney bu konuya kafayı takmış bir eko kraliçe, onun yanında çalışıyorsanız gerçek deri çanta kullanmanız söz konusu bile değil ya da tavşan yakalı paltonuzla toplantılara giremezsiniz. McCartney, koleksiyonunu oluştururken asla gerçek deri kullanmıyor. Her sezon “almalıyım” listesinin tepelerinde seyreden ayakkabılarının, çantalarının hepsi PVC veya pleksiden. Onu bu konuda bu kadar hassas yapan faktörlerden biri de kuşkusuz vegan babası. Paul McCartney son yirmi yıldır, tıpkı kızı gibi ne et ne de başka bir hayvan ürünü yiyor. Gelelim Paris, New York, Londra moda haftalarındaki bu koleksiyonların yankılarına. Tabii ki bir Anna Dello Russo terbiyesinden ya da Dolce&Gabbana, Roberto Cavalli arsızlığından söz etmiyoruz. Aslolan minimalizmdir diyen yeni dalga modacılardan bahsediyoruz; Céline'den Chloé'den ve Stella McCartney'den. Bu üçlü, son dönemin favorileri olsalar da, Stella hariç hiçbiri ekolojik ve doğa dostu modaya yakın durmadı. Satış kaygıları, lüks segment talebi derken yeşil bilinci ıskaladılar. Oysa rakamlara baktığımızda Mc- Cartney'nin ciroları diğer rakiplerinden kat kat önde gitmekte, Kate Moss boşuna dememiş, “Stella McCartney moda dünyasının Beatles'ıdır” diye! McCartney'nin eko bilincinden sonra kendilerine çekidüzen verip organik koleksiyon çıkaran markalar da olmadı değil. Levi's, J.Brand organik jean line'larıyla; Edun, Equipment da organik pamuktan gömlek ve tişört koleksiyonlarıyla doğaya olan saygılarını sundular.
#text>