Tam Netflix’teki tüm dizileri bitirdik diye üzülüyorduk ki yepyeni bir dizi bizi heyecanlandırdı! ‘The Crown’ serisi ile İngiliz Kraliyet Ailesine olan ilginiz kat kat arttı ise Netflix’in en yeni ‘Bridgerton’ serisine bayılacaksınız. Biraz kurgu biraz gerçek Kraliyet ailesinden esinlenen seri, Julie Andrews’un seslendirmesi ile daha da heyecan verici hale geliyor. 1813 ve 1827 arası Londra’da geçen dizi, İngiliz asillerinin hayatını çok daha farklı ve eğlenceli bir bakış açısından anlatıyor. “Asiller farklı ırklardan ve geçmişlerden olsaydı ne olurdu?” sorusunu yanıtlayan serinin kadrosunda birçok siyahi oyuncu var. Skandan aşk ve tutku dolu 'Bridgerton' 25 Aralık’ta yayınlandı.
Chris Van Dusen ve Shonda Rimes’ın yapımı üstlendiği ‘Bridgerton’ çoğunlukla kurgu olsa da hikayenin bazı gerçek unsurları da var. Londra’nın sosyetik ve elit kesiminde yer alan Bridgerton ailesinin 8 çocuğu: Anthony, Benedict, Colin, Daphne, Eloise, Francesca, Gregory ve Hyacinth’in hayatlarını anlatan seri genel anlamda Daphne’nin hikayesine odaklanıyor. Mayfair’in balo salonları ve Park Lane’in saraylarında geçen seri 19. Yüzyılı en gösterişli şekilde yansıtıyor.
Aşağıda yeni favoriniz olacak ‘Bridgerton’ hakkında bilmeniz gerekenleri görebilirsiniz…
Her kitabında farklı bir Bridgerton kardeşinin hayatını anlatan Julia Quinn’in ‘Bridgerton’ kitap serisinden uyarlanan seride ‘Gossip Girl’ edasında Londra sosyetesi hakkındaki sırları ve skandalları ortaya çıkaran bir yazar olan Lady Whistledown var. Serinin gerçek hikayesi hakkında konuşan Quinn, Bridgerton Ailesinin tarihte yer aldığını ancak kardeşlerin tamamen kurgu olduğunu belirtti. Bununla beraber tarihten bazı ilham kaynakları da var. ‘Bridgerton’ serisinde Golda Rosheuvel’in canlandırdığı siyahi Kraliçe Charlotte’un tarihte Kral III. George’un eşinden ilham aldığı söyleniyor. Portekiz Kraliyet Ailesinin siyahi kolu Msargarita de Castro y Sousa’dan geldiği iddia edilen Kraliçe Charlotte’un Afrika kökenlerine sahip olduğu inanılıyor. ‘Bridgerton’ serisinde aynı zamanda KralI III. George’un mental bozukluğu da işleniyor. “Kalıcı bir delilik” ile mücadele ettiği söylenilen Kral George, halktan ve kraliyet ailesinden uzak durmuştu. Seride Kral George’un çocuklarının bazılarını da görüyoruz. Aynı zamanda Kral George ve Kraliçe Charlotte, o zamanlar Buckingham Evi olarak bilinen Buckingham Sarayında yaşayan ilk kraliyet ailesi üyeleri.
Kraliyet Ailesi dizisi olarak ‘The Crown’ serisini örnek vermiş olabiliriz ancak bu dizi tarihi olaylar yerine skandallara ve aşklara odaklanıyor. 19. Yüzyılın muhteşem elbiseleri, şık takım elbiseleri ve muhteşem dansları ile süslenen dizi, aynı zamanda oldukça romantik. Diziyi şöyle açıklayabiliriz: ‘Gossip Girl’ serisinin en dramatik bölümünü düşünün sonra üzerine biraz Jane Austen ekleyin, belki biraz da ‘Pride & Prejudice’ filminden sahneler, sonra 19. Yüzyıla yakışır bakışmalar ve esprili diyaloglar ekleyin ve kabarık etekler ile noktalayın. Bu sekiz bölümlük seride Londra asilzadelerinin bir yaz sezonunda genç kızlarını evlendirmeye çalışma çabalarını görüyoruz. Özellikle Bridgerton ailesinden şehrin en güzeli seçilen Daphne karakterinin kendisine uygun bir eş bulmasına odaklanan seride, Daphne’nin mükemmeliyetçi abisi Anthony’nin araya girmeleri sebebiyle Daphne ve annesi Violet’ın misyonu gerçekleşmiyor. Bu nedenle Daphne ve şehrin en gözde bekarı Duke of Hastings bir anlaşma yapıyor her ikisi de amacına ulaşmaya çalışıyor, Daphne tüm gözleri üzerine toplayarak kendine doğru eşi bulacak ve Duke of Hastings ise kendisini kızları ile evlendirmeye çalışan annelerden uzak tutacak. Tabii Daphne ve Duke of Hastings arasındaki oyunun yanı sıra şehirdeki diğer skandalları ve Bridgerton ailesinin diğer üyelerinin çeşitli sorunlar ile mücadelelerini de görüyoruz. Londra sosyetesinin bir diğer ailesi Featherington Ailesini ziyarete gelen gizemli bir kuzen ve şehrin tüm sırlarını ortaya döken gizli yazar Lady Whistledown.
Başrolde gördüğümüz Phoebe Dynevor, Daphne Bridgerton karakterini canlandırıyor. Bridgerton ailesinin en büyük kızı olan Daphne, Londra sosyetesinin en güzel genç kızı seçiliyor. Şehrin en güzel kızı olmasına rağmen seri boyunca kendisine uygun bir eş adayı arayan Daphne, farklı zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyor. Daphne’ye başrolde eşlik eden bir diğer isim ise Duke of Hastings karakterini canlandıran Regé-Jean Page. Regé-Jean Page’in yeni ‘Man Crush Monday’ isminiz olmasına hazır olun!
Dizide sıklıkla gördüğümüz diğer isimler ise Bridgerton ailesinin en büyük oğlu Anthony’i canlandıran Jonathan Bailey, Daphne’nin kız kardeşi Eloise Bridgerton’u canlandıran Claudia Jessie, Bridgerton ailesinin annesi Violet Bridgerton’u canlandıran Ruth Gemmell, Bridgerton ailesinin en genç oğlu Colin Bridgerton’u canlandıran Luke Newton ve Bridgerton ailesinin ortanca oğlu Benedict Bridgerton’u canlandıran Luke Thompson. Bridgerton Ailesinin yanı sıra Londra sosyetesinin ‘istenmeyen’ ailesi Featherington’a gelecek olursak, burada ise ailenin en küçük kızı Penelope Featherington’u Nicola Coughlan, Lady Portia Featherington’u Polly Walker ve Featherington ailesini ziyarete gelen uzak akrabaları Marina Thompson’u Ruby Barker canlandırıyor. Son olarak Duke of Hastings karakterinin annesinin en yakın arkadaşı Lady Danbury’i Adjoa Andoh, şehrin gizemli terzisi Genevieve Delacroix’yı Kathryn Drysdale, Kraliçe Charlotte’u Golda Rosheuvel ve Daphne’nin neredeyse bir ‘düşmanı’ gibi olan Cressida Cowper karakterini Jessica Madsen canlandırıyor.
Seri boyunca görmesek de Julie Andrews, şehirde sansasyon yaratan gizemli yazar Lady Whistledown karakterini seslendiriyor. 19. Yüzyılda bir ‘Gossip Girl!’ Çeşitli ve oldukça geniş bir kadroya sahip olan ‘Bridgerton,’ diğer tarihi kurgu dizilere örnek oluyor diyebiliriz.
8 bölümlük ve aşağı yukarı 8 saat süren ‘Bridgerton’ serisinde toplam 7,500 kostüm var! Serideki skandallar ve şaşırtıcı olayların yanı sıra kostümlere hayran kalcaksınız diyebiliriz. 19. Yüzyıl asil İngilizleri olabildiğince gösterişli bir şekilde yansıtmak için serinin yaratıcısı Shonda Rhimes, kostüm tasarımcısı Ellen Mijornick ile bir araya geldi. Prodüksiyon ekibi ile yakından çalıştığını söyleyen Mijornick, en büyük zorluğun kadronun büyüklüğü olmadığını ama hikayenin derinliği olduğunu söyledi. Sekiz bölümde 10 balo gösterilirken, yüzlerce tuvalet, taç ve takım elbisenin tasarlanması gerekmiş! Hikayenin çoğu kurgu olsa da dönem olarak gerçeğe bağlı kalmak istediğini dile getiren Mijornick, serideki karakterlerin her bölüm defalarca kostüm değiştirdiklerini ekledi. Sadece başrol Daphne Bridgerton’u canlandıran Phoebe Dynevor’un 104 kostüm değişimi olmuş! Her karakterin elbisesi 19. Yüzyıl iç giyim parçaları, pelerinleri gibi parçaları düşünürsek saymamız imkansız oluyor. Her şeyin özel olarak tasarlandığını ve el işçiliğinin kullanıldığını belirten Mijornick, ekibi ile tüm desenleri ve kostümleri birlikte yaptıklarını söyledi. Dünyanın farklı ülkelerinden kostüm tasarımcıları ile anlaşan Mijornick, oldukça geniş bir gardırop tasarladı.
Seriyi bir solukta izlediyseniz veya ilk bölümden sonra bile ikinci sezon için heyecanlanıyorsanız üzücü bir haberimiz var… ‘Bridgerton’ serisi henüz Netflix veya Shondaland tarafından ikinci sezon için doğrulanmadı. Ancak ilk sezonun sosyal medyada ve internette gördüğü ilgiye bakacak olursak, ikinci sezon kesin gibi görünüyor. Geçtiğimiz Şubat ayında ikinci sezon konuşmalarının Yaz 2020 için gerçekleşeceği söylenirken, pandemi sebebiyle her şey gibi bu da ertelenmişti. Production Weekly’nin haberine göre eğer doğrulanırsa, ‘Bridgerton’ serisinin ikinci sezonu Mart 2021’de Uxbridge, İngiltere’de çekilecek.