HER GÜN ÖZEL BİR GÜN DEĞİL!

Ofis donatları, şaşalı yemekler, veya arkadaşınızın doğum günü pastası… Bugün özel gün deyip de yarın yokmuş gibi yemek yemeyin! Neredeyse her günü ‘özel’ kılacak birşey bulup kendinizi yemeğe verebilirsiniz. Arada sırada kendinizi ödüllendirmek doğru olsa da, kilonuzu belirleyen şey günlük beslenme şekliniz. Kendinizi akıllıca şımartın. Sevgilinizle bir tatlıyı paylaşın ama iş yerindeki toplantıdaki kurabiyeyi yemeyin. Yada kendi doğum günü pastanızı yiyin, her doğum günündeki pastayı yemek zorunda değilsiniz!

ZAMANINIZI DİYET YİYECEKLERLE HARCAMAYIN

Az kalorili ve yağlı yiyecekler kulağa hoş gelebilir. Ancak bu yiyecekler kimyasal ve karbonhidrat dolu! “Bunlar sindiriminizde şekere dönüşüm kilo alımına sebep oluyor,” diyen Heiser yiyeceklerinizin etiketlerini ve açıklamalarını okumanızı tavsiye ediyor. 

‘KÖTÜ’ YİYECEK DİYE BİRŞEY YOK

Brownielere kötü ve brokoliye iyi damgası vurmak pek bir artı kazandırmıyor. Toronto Üniversitesi’ndeki araştırmalara göre kendini çikolata yememek için kısıtlayan kadınlar daha çok açlık çekiyor ve yiyeceklere saldırma ihtiyacı duyuyorlar. Yapılan araştırmaya göre kendinize çikolata yiyemeyeceğinizi söylerseniz, canınız daha fazla çikolata istiyor. Bu da diyetinizin işe yaramamasına sebep oluyor. Yiyecekler ile daha iyi bir ilişki için sözlüğünüzden ‘kötü yiyecek’ kavramını çıkarın!

GÜZELLİK UYKUSU

Yoğun olduğunuz günlerde uykunuzu almayı unutmayın. Eğer ideal kiloya ulaşmak istiyorsanız, uyku listenizin başında olmalı. Uykusuz kaldığınız günler, iştahınızı da etkiliyor ve daha yüksek kalorili yiyeceklere yöneliyorsunuz. Enerjinizi doğru yönetmek için uykunuzu düzene sokun.

KENDİNİZİ SERBEST BIRAKIN

Hamburger ve patates yediniz. Kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Bu düşünceleri zihninizden çıkarın. Pozitif olun ve sonraki yemeklerinizde sağlıklı yeme hedefi belirleyin. Waterloo Üniversitesi’ndeki araştırmaya göre kendinize iyi davrandığınız zaman yiyecekler ile daha sağlıklı bir ilişki kurabiliyorsunuz. Düşük özgüven kilo alımına yol açabiliyor. Kendinize, sevdiğiniz birine davrandığınız gibi davranın.

DİYET İÇECEKLERDEN UZAK DURUN

Tatlandırıcılar en büyük tartışma konularından biri. Bazı araştırmalar, tatlandırıcıların kiloya etkisi olmadığını gösterse de bazıları iştahı artırdığını iddia ediyor. Diyet içecekler şeker ihtiyacınızı artırmakla kalmayıp bağımlılık yapıyor. Ayrıca kalori tasarrufu yaptığınız düşüncesi psikolojik olarak  sizi yüksek kalorili yiyeceklere itiyor. 

MUTFAĞINIZDA DENEMELER YAPIN

Sağlıklı yemekler farklı baharatlar ve bitkiler ile lezzet kazanıyor. Colorado Üniversitesi’ndeki araştırmaya göre baharatlar herhangi bir yemeğin tadını anında değiştirebiliyor ve yağın tadının yerine geçebiliyor. Pul biber gibi baharatlar aynı zamanda metabolizmanızı hızlandırıyor. Sade bir tavuk yemeğine kurutulmuş bitki veya baharatlar ekleyerek lezzet katabilirsiniz.

KALORİ SAYMAYIN

Heiser’a göre vücudunuz bin kalorilik abur cuburu ve bin kalorilik sağlıklı yiyeceği çok farklı kullanıyor. Kalori saymak sizi yanlış seçeneklere itebilir. Kalorilere odaklanmak yerine tabağınızı protein ve besin dolu yiyecekler ile doldurun. 

ŞEKERİ DÜZGÜN TÜKETİN

Şeker sizin için iyi değil! Vücudunuz belirli bir ölçüdeki şekeri sindirebilir. Gerekenden fazla yerseniz, metabolizmanız şekeri yağ olarak depolayabilir diyen Heiser yinede şekeri hayatınızdan tamamen kesmemenizi tavsiye ediyor. Birkaç kurabiyeden sonra şişkin ve yorgun mu hissediyorsunuz? O zaman yediğiniz tatlıyı azaltın. Vücudunuzun tepkilerine göre ayarlayabileceğiniz şeker oranı sizi en doğru şekilde yönlendirecektir.