Yakut, binlerce yıldır dünyadaki en değerli taşlardan biri olarak kabul edilmiştir. Çünkü bu büyüleyici taş, kıymetli bir taşta bulunması gereken tüm özelliklere sahiptir; muhteşem renk, mükemmel sertlik ve göz alıcı parlaklık…

Yakut kelimesi, Latince kırmızı anlamına gelen “ruber”den gelir. Eski Hindistan'da yakut, nadirliği, sertliği, güzelliği ve mistik güçleri nedeniyle “değerli taşların kralı” anlamına gelen “Ratranaj” olarak adlandırılmıştır.

Yakutlar, nefes kesen koyu kırmızı tonları ve mistik kökenleri ile yüzyıllardır insanları büyülemiştir. Avrupa kraliyeti tarafından da aranan ve tarihe batmış bu değerli renkli taşlardan İncil'de de bahsedilmiştir. Eski Birmanyalı savaşçılar tarafından savaşta giyilmiş hatta karmayı iyileştirmenin bir yolu olarak Hindu tanrılarına sunulmuştur. Bu ilk kültürlerin çoğu, taşın renginin kana benzediğine ve yakutların yaşam gücünü elinde tuttuğuna inanmıştı.

Dünyanın en güzel yakut kaynağı, beş yüzyıldan fazla bir süredir Myanmar'daki Mogok (eski adıyla Burma) bölgesidir. Vietnam ve Mozambik de 20. yüzyılın sonlarından beri yeni kaynaklar ve madenlere ev sahipliği yapıyor. Yakut, kırmızı rengini eser element kromun varlığından alır. Mineral korindon olan yakutun çeşitli renkleri, derin zengin kırmızılardan daha açık bir gül kırmızısına kadar değişir. Yakut değerli taşları ayrıca turuncu, pembe veya mor tonlarında da olabilir. Fakat en değerli yakut rengi “güvercin kanı kırmızısıdır”. Bu değerli taş için kırmızı rengin derinliği, taşta bulunan krom miktarına bağlıdır.

Yakutlar, renkli elmaslar dışında diğer değerli taşlardan da karat başına daha yüksek fiyatlara sahiptir ve müzayede odalarını çılgına çevirdiği bilinmektedir. Gerçekten olağanüstü bir yakutun üç temel özelliği olmalıdır. İlk olarak rengi, iyi doygunluğa sahip saf ve canlı bir kırmızı olmalıdır. İkinci olarak, taşın mümkün olduğu kadar kusursuza yakın olması için nispeten kalıntılardan arınmış olması gerekir. Ve son olarak boyut önemlidir; çoğu yakut küçük kristaller halinde oluştuğundan, on karat üzerinde mücevher kalitesinde yakut bulmak nadir rastlanılan bir durumdur.

Yakutun arzuyu artırdığı uzun zamandır bilinmektedir. Yüzyıllardır aşkla, özellikle sadık ve tutkulu bağlılıkla ilişkilendirildiğinden, evlilik yüzüğü olarak çok tercih edilmiştir. Ayrıca 15. ve 40. evlilik yıldönümlerinde geleneksel bir hediye olarak verilir.

The Sunrise Ruby and Diamond Ring by Cartier
Sotheby's tarafından Mayıs 2015'teki Cenevre müzayedesinde 30,3 milyon dolara satılan bu olağanüstü yüzük, üç dünya rekoru kırdı. Bir yakut için en yüksek müzayede fiyatına sahip olan yüzük, karat başına en yüksek fiyat (karat başına 1,2 milyon dolar) biçilen yakut ve Cartier'in de en pahalı taşıdır.

Merkezdeki değerli taş, SSEF (İsviçre Değerli Taş Araştırmaları Vakfı) ve Gübelin'den (dünyanın en önde gelen mücevher laboratuvarlarından biri) bir raporun eşlik ettiği 25.59 karatlık Mogok Birmanya yakutu. Raporlar, yakutun Birmanya menşeli olduğunu,  "güvercin kanı" rengini  ve herhangi bir ısıl işlem belirtisi olmadığını onaylıyor.

The Graff Ruby Ring
Sotheby'nin Cenevre müzayedesinde satılan bir diğer pahalı yakut yüzük, 2014 yılının Kasım ayında önceki sahibi Laurence Graff'a geri satılan Graff Ruby'dir. Yastık kesimli burma yakut, yine “güvercin kanı kırmızısı” rengindedir. 8.62 karat olan Birmanya yakutu için rekor bir fiyat olarak 8.2 milyon İsviçre Frangı (8.6 milyon $) ödendi.

The Patiño Ruby and Diamond Ring
2012 yılının Mayıs ayında, trapez kesimli yan taşlarla altın bir Chaumet yüzüğün içine yerleştirilmiş 32.08 karatlık bir yakut, Christie'nin Cenevre müzayedesinde neredeyse 7 milyon dolara alındı ve bunun iyi bir nedeni vardı. Patiño Ruby, bir zamanlar Kontes du Boisrouvray ve Monako Prensi Rainier ile yakından ilişkili olan Bolivyalı teneke kralı Simon Patiño'nun kızı Luz Mila Patiño'ya aitti. Kontes Patiño, kızı tarafından hayır amaçlı kullanılmak üzere büyük ölçüde açık artırmaya çıkarılan mücevher koleksiyonuyla tanınıyordu.


Ayrıca Birmanya kültüründe yakutların hastalıkları önlediği düşünülür ve insanları etkileyebileceğine inandıkları 96 hastalıktan koruduğuna inanılır. Bu nedenle, sembolik bir jest olarak Kraliçe Elizabeth’e 96 yakut hediye edilmiştir. Kraliçe Elizabeth, bu taşlarla yaptırdığı tacını oldukça sık takar. Yakutlar oldukça iyi çalışıyor gibi görünüyor. :)