Çok çalışıyor, üretiyor ve kendi jenerasyonunu çok iyi anlayıp risk alabiliyor. Yeteneğini tartışmaya gerek bile yok. Şimdi kenara çekilin Aleyna geliyor.
ELLE: Müziğe merakını ilk ne zaman fark ettin?
ALEYNA TİLKİ: Bebekken, iki üç yaşımdayken şarkı söylemeye başlamıştım ve dünya starı olacağımı da söylüyordum.
ELLE: Ünlü olduktan sonra hayatın ne derece farklılaştı? Mesela arkadaş çevren değişti mi, yalnızlaştın mı?
A.T.: Aslında hayatımda hiçbir şey değişmedi, çünkü ben her zaman ünlüydüm. Bunu söylediğimde olay oluyor ama doğru. Küçükken okulun en ünlü kızıydım, büyüdüm ülkenin en ünlü kızı oldum. O yüzden pek bir şey değişmedi.
ELLE: Popüler kültüre hitap eden bir müziği bazı ticari kaygılarla yapınca kendi potansiyelini düşürdüğünü hissetmiyor musun?
A.T.: Başlarda ağlıyordum, hayır bunları yapmayacağım, istemiyorum diye. Ama gördüm ki gerek yok, her şeyimi bir anda göstermek zorunda değilim. Ben caz da söylüyorum, opera da, rock da… Bunları insanların aynı anda görmemesi de güzel. Bu, piyasadaki ve dünyadaki gündemde olma süremi uzatır. Bu yüzden hepsini birden görmesinler zaten.
ELLE: Peki nereye varmak istiyorsun?
A.T.: En son artık varmak istediğim nokta, yerimi sağlamlaştırdıktan sonra asıl Aleyna’yı göstermek. Onu bir süre kimse göremez. Şu anda olmam gereken kişiyim, ilerleyen zamanlarda istediğim kişi olacağım.
Röportajın tamamı ELLE Eylül sayısında..
YAZI: SERLİ GAZER BOYACI