Ait Olduğu Yerde, Akışta Ve Özgürce Yaşamak: Melis Sezen

Melis Sezen ile kendinizi akışa bırakmaya ne dersiniz?

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 20 Şubat 2024

Canlandırdığı her karakterde yeni bir şey keşfediyor, Ondan kendine yeni bir hediye alıyor ve daha olgunlaşıyor. Bugünlerde yeni bir dijital proje ile farklı bir oyunculuk performansı sergileyecek olan 27 yaşındaki genç oyuncu Melis Sezen, aynı zamanda da Derimod ile işbirliğinin ikinci yılında. Ayakları yere sağlam basan ve kendinden emin adımlarla kariyerinde ilerleyen Melis tüm bu zaman içinde şunu öğrenmiş: Ne zaman kendini akışa bırakırsa o zaman mucizeler gerçekleşiyor. O zaman ortaya sihir çıkıyor. O zaman uçsuz bucaksız yerlere gidiyor… Öyleyse Melis Sezen ile kendinizi akışa bırakmaya ne dersiniz?

Bize oyunculuk dünyasındaki yolculuğunu anlatır mısın? Oyunculuk kariyerine başlamana ne ilham verdi?

Küçükken sorarlar ya hep “Büyüyünce ne olacaksın?” diye, ben buna verecek cevabı bulamazdım, ama oynamaya çoktan başlamıştım bile. Televizyonda film izlerdim, hemen odama koşar kendi kendime o karakter ben olurdum. Sonra kafamda hikayeler uydurur o hikayedeki kadını yaşardım. Dördüncü sınıfta ilk drama dersimi aldığımda tiyatroya başlamam gerektiğini söylüyor öğretmenim ve 10 yaşında ilk defa tiyatro için sahneye çıkıyorum Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde. Sahne, kendimi en özgür hissettiğim muhteşem bir yer. Bir daha da inmedim. Çok seviyorum! Canım Bora amcam beni sahnede izledikten sonra bana bir kamera hediye etti. Sonra o kamerayla kısa filmler çekmeye başladık. Kendimi bildim bileli hep hem sahnede olmak hem de kamera önünde olmak istiyorum.

Sahne, kendimi en özgür hissettiğim muhteşem bir yer. Kendimi bildim bileli hep hem sahnede olmak hem de kamera önünde olmak istiyorum. Ayrıca sahne sürprizler demek. Yaşam demek, akış demek!

İlk oyunculuk deneyimin neydi ve bu performans biçimine yaklaşımını nasıl şekillendirdi?


İlk oyunculuk deneyimim 10 yaşında Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde hazırladığımız oyundu. Beş farklı karakteri canlandırdım bu oyunda ve bunlardan birinde şöyle bir şey oldu. Birinin mafya babasını oynaması gerekiyor ve bu rol için seçme yapılıyor. Ben de o gün tesadüfen erken gitmiştim. Erkekler arasından seçme yapılırken onları izliyordum. Hoca bir türlü seçemedi ve istediği şeyin bende uyandığını hissettim. “Ben deneyebilir miyim?” dedim, çıktım sahneye aldım rolü. Ve bir mafya babasına hayat verdim. O kadar çok eğlendim ve özgürleştim ki anlatamam! Ne zaman bunu hatırlasam cesaretim için kendimle gurur duyup teşekkür ediyorum kendime! Bir de sahne sürprizler demek. Yaşam demek, akış demek!



Dergide Bu Ay

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

ELLE Kasım Sayısı Çıktı!

Kasım sayımızda, kapak kızı Elçin Sangu ile birlikte “Bedenime, Özgürlüğüme, Haklarıma Dokunamazsın” diyoruz.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.