İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali, İstanbul Film Festivali, Türkiye'nin en önemli sinema etkinliklerinden biri olarak her yıl sinemaseverlerin büyük ilgisini çekiyor. Bu heyecan verici etkinlik, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen yönetmenlerin, oyuncuların ve sinema tutkunlarının bir araya gelmesine vesile oluyor.
17-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 43. İstanbul Film Festivali, dünya sinemasının en yeni örnekleri, kült yapıtlar, usta yönetmenler ve genç yeteneklerin son filmlerinin de aralarında olduğu 132 uzun ve 12 kısametrajlı filmden oluşan zengin bir program sunuyor.
43. İstanbul Film Festivali biletleri, İKSV ana gişe, passo.com.tr , Passo Mobil uygulaması ve Passo satış noktaları üzerinden alınabiliyor.
Peki, bu yıl İstanbul Film Festivali'nde mutlaka izlenmesi gereken filmler hangileri? İşte festivalin en dikkat çeken yapımlarından bazıları...
1
Suyun Üstü
Afloat
Yönetmen: Aslıhan Ünaldı
Gazeteci babası Yusuf, siyasi yazıları nedeniyle hapis tehdidiyle karşı karşıya kalınca Zeynep, Amerikalı eşiyle birlikte Türkiye’ye döner ve parçalanmış ailesiyle Ege kıyılarında bir yelken seyahatinde bir araya gelir. Marinadan ayrıldıkları anda gerilim artar, eski kırgınlıklar su yüzüne çıkar ve aile Yusuf’un temyiz sonucunu beklerken sırlar birer birer ortaya dökülmeye başlar. Hassas aile dinamikleri, yöre halkından genç bir adamın hayatlarına girmesiyle beklenmedik bir yönde değişir.
Afloat Bilet Satın Al
2
Geçiş
Crossing
Yönetmen: Levan Akin
Levan Akın’ın büyük beğeni toplayan Ve Sonra Dans Ettik’in ardından yönettiği ve büyük bölümü İstanbul’da geçen bu yeni filmi, kan bağı olan aileler ve seçilmiş aileler hakkında dokunaklı bir dram. Akın’ın “dayanışmaya övgüm ve İstanbul’a aşk mektubum” olarak tanımladığı Geçiş, uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için kendine bir söz veren emekli öğretmen Lia’yı takip ediyor. Birbirlerine ne kadar zıt olsalar da genç komşusuyla güçlerini birleştirip harekete geçen Lia’nın yolu sonsuz bağlantılar ve olasılıklarla dolu görünen güzel ve devasa İstanbul’a çıkar. Lia İstanbul’da trans hakları için mücadele eden avukat Evrim’le tanışır ve kendini hiç alışık olmadığı yakınlıklar ve topluluklar arasında bulur. Geçiş, Şubat ayında Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünün açılışını yaptı.
Crossing Bilet Satın Al
3
Stop Making Sense
Yönetmen: Jonathan Demme
Tüm zamanların en iyi konser filmi Stop Making Sense, Talking Heads’in Aralık 1983’te Hollywood Pantages Tiyatrosu’ndaki efsanevi performansını beyazperdeye taşıyor. Başta David Byrne, Tina Weymouth, Chris Frantz ile Jerry Harrison ve onlara eşlik eden usta müzisyenlerin en coşkun hallerini Kuzuların Sessizliği ve Philadelphia ile tanıdığımız ünlü sinemacı Jonathan Demme yakalıyor. Tüm şarkıları yenilenmiş versiyonlarıyla içeren bu 4K restorasyon, filmin 40. yıldönümü vesilesiyle yapıldı. Byrne’ün ayaklı bir lambayla düetinden Noh tiyatrosuna selam niteliğindeki “büyük takım elbisesine” kadar pek çok ikonik sahnesiyle dans edilecek, hatırlanacak bir film; Talking Heads’in “Naive Melody”, “Psycho Killer”, “Burning Down the House”, “Once in a Lifetime” ve “Genius of Love” gibi harika şarkılarıyla gerçek bir hazine.
Stop Making Sense Bilet Satın Al
4
Başlangıç
Origin
Yönetmen: Ava DuVernay
Oscar adaylığı bulunan yönetmen Ava DuVernay tarihin gizemini, aşkın mucizesini ve geleceğimiz için verilen bir mücadeleyi konu alıyor. Duygusallığı ihmal etmeyen Başlangıç, Wilkerson’ı günümüz toplumsal yapılarına kast sistemi üzerinden ışık tutan kitabını hazırlayıp yazarken, Hindistan, Almanya ve ABD’ye yaptığı araştırma gezilerinde takip ediyor. Isabel Wilkerson’ın çığır açan 2020 tarihli Toplumda Kast Sistemi: Bizi Bölen Yalanlar adlı yapıtından etkilenen DuVernay on beş ay boyunca Wilkerson’la birçok röportaj yaptı. Yönetmen Ava DuVernay en çok Selma, A Wrinkle in Time, 13th ve son olarak When They See Us dizisiyle tanınıyor. Başlangıç ilk gösterimini Venedik Film Festivali’nde yaptı.
Origin Bilet Satın Al
5
Hit Man
Richard Linklater
Genç ve Heyecanlı / Dazed and Confused ve ... Önce üçlemesiyle tanıyıp sevdiğimiz Richard Linklater’ın gizemli bir kiralık katili konu aldığı son derece sempatik, sıcak ve komik filmi dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yarışma dışı yaptı. Aksiyon komedi türündeki filmin başkarakteri Gary Johnson, New Orleans’ın en gözde kiralık katilidir. Müşterileri onu sanki bir film karakteri gibi hayal eder, oysa Gary bu gizemin ardında saklanan bir sivil polistir. Çaresiz bir kadını korumak amacıyla yönergeleri hiçe sayınca Gary, sahte kimliğini benimsediğini ve aslında kadınlara âşık oluveren bir suç makinesine dönüştüğünü fark eder. Gary’yi canlandıran Glen Powell, filmin senaryosunu gazetede gördüğü gerçek bir haberden yola çıkan Richard Linklater ile birlikte yazdı. “Film birçok şeye heves ediyor; komedi, kara film, gerilim, psikolojik inceleme gibi” diyor Linklater.
Hit Man Bilet Satın Al
6
Geç Saatler
After Hours
Yönetmen: Martin Scorsese
Martin Scorsese’nin Geç Saatler filminde, eve dönüş yolunda sapılan her yol felakete, keşmekeşe yol açar ve her an, curcunalı bir yolculuğun habercisidir. Bu karanlık olduğunca komik kült klasik, sıradan bir ofis çalışanı olan Paul Hackett’ın SoHo’da aksi bir barmenle didişme, bir intihar ve tehditkâr bir gangster gibi karşılaşmalar ve absürt olaylarla dolu bir gece boyunca yaşadığı tuhaflıkları anlatıyor. Scorsese’nin kara mizah ile psikolojik gerilimi ustaca harmanladığı film, kent paranoyasının ve kaderin cilvelerinin sürükleyici bir tasvirini sunuyor. Geç Saatler, prömiyerini Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde yapan ve Martin Scorsese’nin şahsen sakladığı 35 mm’lik baskıdan restore edilen dijital kopyadan gösterilecek.
After Hours Bilet Satın Al
7
Gloria!
Yönetmen: Margherita Vicario
Gloria! Bilet Satın Al
8
Toprak Uğruna
The Promised Land
Yönetmen: Nikolaj Arcel
18. yüzyıl Danimarka… Gururlu, hırslı ve yoksul savaş kahramanı Yüzbaşı Ludvig Kahlen (Mads Mikkelsen), görünürde hiçbir şeyin yetişemediği geniş, çorak bir araziyi yaşanır hale sokmaya kararlıdır. Güzelliği yabanıllığında yatan bu koca arazi, kibri zulmüyle yarışan asilzade Frederik De Schinkel'in hakimiyetindedir. De Schinkel ile Kahlen'in çatışması, en az kişilikleri kadar şiddetli ve yoğun geçecektir. Toprak Uğruna, dünya prömiyerini Altın Aslan için yarıştığı Venedik Film Festivali'nde yaptı, Danimarka'nın Oscar adayı oldu ve kısa listeye kaldı.
The Promised Land Bilet Satın Al
9
Şeytanla Bir Gece
Late Night With The Devil
Yönetmen: Cameron Cairnes, Colin Cairnes
Avustralyalı yönetmen kardeşler Cameron ve Colin Cairnes’in bu yeni filmi, buluntu film korku türüne taze ve şeytani bir soluk getiriyor. 1970’lerin talk show programı Gece Kuşları’nın karizmatik sunucusu Jack Delroy, düşen reytingleri yükseltmek için bir Cadılar Bayramı özel programı çekmektedir. Karanlık bilimleri konu alan bu özel bölümün konukları, bir parapsikolog ve yazdığı son kitabının konu aldığı, şeytana tapan bir tarikatın toplu intiharından tek hayatta kalan, genç bir kızdır. Delroy’un bu iki konukla röportajı televizyonda canlı yayımlanmaktadır. Stüdyoda kendini belli eden şeytani varlık yüzünden tabii ki işler kısa sürede korkunç bir şekilde ters gitmeye başlar. Hızlı tempolu, korkutucu ve gayet ürpertici olan Şeytanla Bir Gece, dünya prömiyerini SXSW Film Festivali’nde yaptı; korku kralı Stephen King attığı twitte filmi “resmen şahane, gözümü ayıramadım” sözleriyle övdü.
Late Night With The Devil Bilet Satın Al
10
Mükemmel Günler
Perfect Days
Yönetmen: Wim Wenders
Birçok filminde şehirlerden esinlenen usta sinemacı Wim Wenders, bu kez de “Tokyo Tuvaleti” adında gerçek bir kentsel yenileme projesinden esinlenerek hem gayet şiirsel hem de dokunaklı bir filme imza atıyor. Filmin başkarakteri Hirayama’yı canlandıran süperstar Kôji Yakusho, filmi çok az diyalogla neredeyse tamamen sırtlanıyor. Her biri teknolojik sanat yapıtı gibi olan umumi tuvaletleri temizlemekle görevli Hirayama, işini son derece titizlikle, kendini vererek ve gururla yapar; sıkılmadan yinelediği eylemlerini bir sanata, çevresiyle uyumlu bir geleneğe dönüştürmeyi bilir. Beklenmedik karşılaşmalar, bizi Hirayama’nın geçmişine götürür. Müzik kasetleri, ağaçlardan süzülen günışığı, kitaplar gibi günlük hayatın ufak mucizeleriyle varoluşumuzun güzelliklerini keşfe çıkan, sakin bir mutluluk arayışının izini süren Mükemmel Günler, adını Lou Reed’in eşsiz klasiği “Perfect Day”den alıyor. Mükemmel Günler Japonya’nın Oscar adayı oldu ve kısa listeye kaldı.
Perfect Days Bilet Satın Al