PRP MATRİX

PRP Matrix ciltteki nemsizlik ve renk solması ile başa çıkan yeni bir teknoloji.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 27 Haziran 2014
PRP MATRİX






Cildimizdeki sorunları bertaraf etmek üzere uzmanlarca uygulanan PRP yöntemi daha da geliştirildi. Yeni PRP Matrix metodu, PRP'nin tüm özelliklerini taşırken; artı olarak hyalüronik asitle de destekleniyor.





PRP Matrix'i bana önermendeki en büyük etken ne oldu? Benim cildimdeki en büyük problem nedir ve sen ne gibi tedaviler uyguluyorsun şu an? Normal PRP tedavisinden ne farkı var?


PRP Matrix'i önermemin sebebini söylemeden önce klasik PRP'yle PRP Matrix'in farkını bilerek devam etmemiz gerek: PRP, trombositten zengin plazma demektir. Bu yöntemde amaç, trombositlerin taşıdıkları büyüme hormonlarından faydalanarak, zamanla ciltte oluşmuş hasarları iyileştirmek ve yenilenmesine yardımcı olmaktır. PRP Matrix'se tüm bu özelliklere sahip; artı bir de 2 ml. Hyalüronik asit ihtiva ediyor. Hyalüronik asit, cildin yoğun şekilde nemlenmesini sağlıyor; böylece kırışıklık oluşumunun engellenmesine, ayrıca orta düzeyde kırışıklıkları olan cildin taze ve sıkı bir duruma dönmesine yardımcı oluyor. Önde gelen PRP kiti üreticileri, yıllardır PRP uygulayan doktorların görüşleri doğrultusunda hyalüronik asitle PRP'yi birleştirme kararı almışlar, PRP Matrix de böylece ortaya çıkmış. PRP, çok kuru ve sarkma eğilimli ciltlerde nem oranını tek başına yeterince yükseltemiyordu. Sadece cildi yenilenmeye teşvik ediyordu ama nem oranı düşük ciltlerde, etki istediğimiz kadar mükemmel olmuyordu. Sana PRP Matrix'i bu nedenle önerdim. Uzun süre cildine işlem yapamadığımızdan, cildindeki nemsizlik, renginin bozulması ve küçük kahverengi lekelerin oluşması, dudak ve çene çevrende kırışma ve sarkmaya eğilimli görüntüler, PRP Matrix'in sana daha hızlı yardımcı olabileceğini düşündürdü.





PRP Matrix işlemi tam olarak nedir? Prosedür nasıl işliyor? Hangi ilaçları kullanıyorsunuz? Tedavi sonrası nelere dikkat etmemiz gerekir?


PRP ve PRP Matrix'in uygulamaları birbirlerinden farklı. Çünkü PRP Matrix'te hyalüronik asit var ve bundan dolayı cildin daha alt katmanına enjekte edilebiliyor. Göz altı morluklarında ve torbalarında oldukça etkili bir yöntem. Ağız çevresindeki kırışıklık ve sarkmaların azalmasında da etkili olduğunu gözlemledim. Cildin renginin daha sağlıklı ve pürüzsüz hale gelmesinde, normal PRP'ye göre daha hızlı etkiye sahip. Yaşa göre PRP ve PRP Matrix uygulamaları ve tekrar sayıları farklılık gösteriyor. Bu noktada senin cildine uygun seans sayısı ve kombine etmek istediğim yönteme de, buna göre karar veriyorum. Tabii ki başka hastalar için başka prosedürler uygulayabilirim; bu kişiden kişiye, doktordan doktora değişebilir. Yıpranmış, kuru ve kırışmaya yatkın ciltlerde PRP uygulamalarına bir-iki seans eklemekte yarar var. Bu yöntemde herhangi bir ilaç kullanmıyoruz. Uygulayacağımız kişiden 4 ml. kanı PRP Matrix tüplerine doğrudan alıyoruz, tüplerde hyalüronik asit önceden var olduğu için kısa bir işlem sonucunda PRP Matrix hazırlanmış oluyor. Sonra da bu karışımı temizlenmiş cilde enjekte ediyoruz. Tedavi sonrasında hijyene dikkat etmek gerek. Uygulamanın ertesi gününe kadar elle temas veya makyajdan kaçınmak gerekli. Ertesi gün de, güneş koruyucumuzu mutlaka kullanıyoruz.~


Sonrasında bol su, özel bir vitamin, güneşten korunma ve bunun gibi neler yapılmalı?



Cildin ve diğer organların sağlıklı işleyişi için her zaman bol su alımı önerilir. Bu yöntem uygulandığında hastayı, özellikle su içmeyi ihmal etmemesi konusunda uyarmakta fayda var. Güneşten korunmak her zaman şart ki, bu işlemden sonra etkinin daha olumlu gelişmesi için SPF faktörü en az 30 olan kremlerden kullanmak lazım. Ayrıca PRP, her mevsim uygulanabilen bir yöntem. Özel vitaminler kullanımı konusuna gelince; her hekim kendi inandığı antioksidanları veya besin katkılarını önerebilir, tabii ki bu da şart değil.





Hangi yaş aralığındaki ve cilt tipindeki kadınlar PRP Matrix tedavisini tercih etmeli?


Genelde cildin yaşlanmayla ilgili sorunları, İstanbul gibi havanın kirli, yaşamın telaşlı ve stresli olduğu şehirlerde yaşayan kişilerde 35 yaşı geçince ortaya çıkmaya başlıyor. Bu yaşlanma sürecinde genetik, beslenme, uyku düzeni, sigara ve alkol kullanımı, stresle baş etme yöntemleri ve cildin düzenli temizlenip nemlendirilmesi de önemli rol oynuyor. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda cilt kişiden kişiye değişiyor, yani anti-aging tedaviye başlamanın belirli bir yaşı yok, buna cildin ihtiyacı yön veriyor. Vücudumuz yaşlanmaya çok erken başlıyor, neredeyse bebeklik döneminde. Bu nedenle yaşlanmanın etkilerini gidermeye başlamak için kollarımızı kavuşturup 35 yaşı beklememek gerek.





Siz genelde neştersiz güzelliği mi savunuyorsunuz? Ameliyat tercihi sonlara mı bırakılmalı? Veya gençlik ve güzellik, ameliyatsız mümkün mü?


Ameliyat, gerekli olduğu durumda tabii ki yapılmalıdır. Sadece şunu savunuyorum; çok büyük bir deformasyon olmadığı sürece estetik ameliyattan yana değilim. Tabii ki bu benim inancım ve görüşüm. Aslında en önemli faktör gençlik ve güzellikle ilgili beklentilerimizi doğru belirlemektir. 50 yaşındaki bir kadının 25 yaşındaymış gibi görünmeye çalışması bence onun sosyal konumunu zedeler. Ayrıca beden dili ve yüzün görünümü arasındaki uyum da çok önemli. 60 yaşındaki birinde kocaman dolgun yanaklar ve aşırı doldurulmuş dudaklar biliyoruz ki güzel durmuyor. 45 yaşından önce cildin yenilenme yeteneği iyi sayılabilir; bu nedenle cerrahi müdahalelerden önce diğer anti-aging yöntemlerinden faydalanmak gerektiğine inanıyorum.





IŞIN GÖRMÜŞ

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Ekim Sayısı Çıktı!

Ekim sayımızın kapağında Sinem Kobal var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.