YENİ BİR GÜNEŞ DOĞUYOR
Gösterişe gerek duymayan ama görmezden gelinemeyen kadınlar için yeni bir parfüm
ELLE ONLINE 06 Nisan 2014#text>
Dünyanın güzelliğini uyandırıyor ve ortaya çıkarıyor ışık; canlı ve cansız varlıkların doğasını yüceltiyor. Her birimize en iyi halimizi gösteriyor. Canlı ve cansız varlıklara şefkat göstererek onlara hayat veriyor. Gözlerimizi aydınlatıyor, burnumuzun direğini sızlatıyor, dudaklarımıza dokunup geçiyor ve cildimizin her bir gözeneğini gıdıklıyor. Kısaca bizi büyülüyor... #text>
Işığın kendisi adeta hayat. Ve her gün kadınların güzelliklerini ve sonsuz ifade şekillerini ortaya çıkaran bu ışık, bu doğuş, Hermès'in parfümlerin en vazgeçilmezini yaratmak için yakalanıyor. Karşınızda Jour d'Hermès! #text>
Bonnard ya da Théodore Chassériau'nun tablolarından fırlamış gibi yaşam ve sağlık dolu, heybetli, dayanıklı; Botticelli tarafından resmedilmiş gibi narin, ışıldayan; Japon resimlerindeki gibi sahte bir tevazu içerisinde zarif, ince kadınlar; öyle görünmemelerine rağmen güçlü kadınlar, gösterişe gerek duymayan fakat görmezden gelinemeyen kadınlar... Düzenli, samimi, misafirperver kadınlar, neşeli, süslü kadınlar, başka insanlara, sevgililere, arkadaşlara, çocuklara, atalarına ihtiyaç duyduğunu itiraf edebilecek kadar kendilerine güvenen, oldukları gibi görünmek için hileye ihtiyacı olmayan, hayaller ve düşler kuran duygusal kadınlar, özgürlüğüne kavuşmuş kadınlar; inadına kadınlar.~ #text>
#text>
Bu parfüm hem kadınlığı aydınlığa çıkarıyor, hem de her kadının gizemini sürdürüyor mu? Evet ve hepimizi bir kez daha şaşırtmak için Jean-Claude Ellena, kendini de şaşırtıyor. Sınıflandırma yapmaktan kaçınan bu adam, kadınlık üzerine odaklanmış. “Söz konusu kadınsa parfüm kesinlikle çiçeksi mi olmalıdır?” diye sorduğumuzda, “o zaman öyle olsun; fakat binlerce çiçek olsun” diyor Jean-Claude Ellena. Kucak dolusu çiçekler, buketler, spreyler, bahçe çiçekleri, kesilmiş çiçekler, sabah çiçekleri, akşam çiçekleri, zararlı çiçekler, büyüleyici kokular; tam bir bereket! Ve bizleri belli bir mesafeden kendine çekmek için, bir okşayışın duygusallığı ve yumuşaklığıyla ilgili notalar. Ortaya çıkan sonuç, gün doğumundan alacakaranlığa kadar çiçek açan, akıp giden, güzelleşen çiçeksi bir koku... “Koku vermesi için kucak dolusu çiçekler sunmak istedim, böylece insanlar kendi seçtikleri çiçekleri üzerlerinde taşıyabilecek ve istedikleri şekilde kokacaktı” diyor kokunun yaratıcısı Jean-Claude Ellena. Son 20 yılda ayakkabı, evet. Son yılda mücevherat, evet. Fakat Pierre Hardy, henüz Hermès için bir parfüm şişesi tasarlamadı. Bu durum onun için o kadar yeni bir şeydi ki, doğru kelimeyi tam olarak bulmak istiyordu: Yassı şişe, küçük şişe, ipek böceği kozası şeklinde, antik vazo şeklinde, içecek şişesi şeklinde...~ #text>
#text>
Bir parfüm şişesi aslında nedir? Parfüm şişesi, içindeki parfümün güven veren bir kanıtı gibidir; fakat biz onu o şekilde görmeyiz. Açılmadan önce ne vardı, açıldıktan sonra ne kaldı? Bir parfüm şişesi, gizler, besler, korur ve özgür kılar. Dağıtır, hatırlatır, hissettirir. Şekli olmayana şekil veren, hayal edileni açık ve görünür yapan, kısa bir an için renk veren, tahmin edilemeyene derinlik katan, yarı dolu iken kapağında oynaşan... Asırlık bir tohumun taptaze çiçekler açması gibi, geleneksel parfüm şişelerinin kare alt kısımları bir dayanak noktası görevi görüyor. Bu alt kısmın her bir köşesinden dik bir çizgi yükseliyor ve dört çizgi, yukarı doğru uzuyor, yükseliyor ve bir sıvı hareketinde, belirgin bir kıvrımda, duyulara hitap eden bir sırtla bir araya gelerek savruluyor. Tümünün bir arada olduğu merkezdeyse bir damlacık, boşlukta asılı duruyor. İçindekilerle uyumlu şekilde, sert taban kısımdan ince bir dönüş yapıyor. Kökleri toprağın altında olduğundan, tıpkı uçup giden çiçeklerin en hafif ve en hassasının rüzgarda bir o yana bir bu yana salınması gibi... #text>
#text>
#text>Editörün Notu
Yaz-kış demeden çiçek ve meyve kokuları kullanmak isteyenler için ideal bir parfüm. Çünkü lüksün vazgeçilmez temsilcilerinden Hermés'in yeni parfümü Jour d'Hermés, şişesinden ve kampanya görselinden de anlayacağımız üzere gün ışığını ve uyanışı simgeliyor. Jour d'Hermés, ekşi greyfurt ve yeşil limon kokularıyla açılıyor. Parfümün orta notası çiçeklerle kaplı, bunu hemen farkedilen gardenya esintilerinden anlıyoruz. Güneşin güne veda ederkenki hali gibi yavaşça ortaya çıkan odunsu kokular, parfümün alt notasını oluşturuyor. #text>
#text>
#text>Esra ÖZÜBEK
SON HABERLER