Cilt yaşlanması genetik ve çevresel nedenlerden etkilenen bir süreçtir. Beslenmenin cilt sağlığı üzerindeki etkisi uzun yıllardır bilinir. Son yıllarda antiaging ve kozmetik sektörünün gelişmesi ile birlikte beslenmenin cilt sağlığı üzerindeki etkilerine ilgi arttı. Akne, sedef hastalığı, atopik dermatit, saç dökülmesi başta olmak üzere pek çok cilt hastalığının başlaması ve klinik seyrinde beslenme alışkanlıklarının etkisi de önemli.
Dengeli bir beslenme cilt sağlığımızı korumak için yeterli iken bazı besinlerin tüketimi fayda açısından daha ön plana çıkar. Sağlıklı ve parlak bir cilt için beslenmemizde mutlaka bulunması gereken unsurlar şu şekilde:
Omega-3: Çoklu doymamış yağ asitlerinden olan Omega 3 temelde cildin nem dengesi, barier fonksiyonlarının sağlanması ve esnekliğinden sorumlu. Bu yağlar vücudumuzda üretilmediği için mutlaka besinlerle alınmalı.-Omega 3 daha çok yağlı balıklarda (somon ve sardalya), ceviz, badem, keten tohumunda bulunur. Sedef hastalığı, yara iyileşmesi, fotoyaşlanma, cilt lekelerinin giderilmesi üzerinde etkilidir. Ayrıca UV’nin neden olduğu cilt kanserini de engeller.
Su: Yeterli su tüketimi cildimizin esnekliği, nem dengesi ve kırışıklık oluşumunun azalması için önemlidir.
Vitamin C: Suda eriyen bir vitamin olan C vitamini vücutta üretilmediği için tamamen gıdalar ile alınır. Depolanmayan bir vitamin olduğu için günlük olarak alınmalı. Yara iyileşmesinde başta olmak üzere vücudun pek çok hücresel fonksiyonunda rol alır. C vitamini güçlü bir antioksidandır. Hücrelerimizin ürettiği serbest radikalleri (zararlı toksik atıklar) ortadan kaldırır. Serbest radikaller DNA’larımızda hasar yaparlar, böylece kolajen üretimi yavaşlar ve cildin kendini onarma yeteneği azalır. C vitamini ayrıca cilde rengini veren melanosit hücrelerinden renk pigmentlerinin salınımını engelleyerek ciltte leke oluşumunu engeller ve var olan lekelerinde giderilmesini sağlar. Ciltte parlaklık ve ton eşitliği sağlanır.
Cildimiz de yüksek konsantrasyonda bulunan C vitamini, hücresel fonksiyonları destekleyerek, deride kolajen sentezini uyarır. UV kaynaklı fotohasarlara karşı cildimizi koruyan güçlü bir antioksidandır. Kırmızı, yeşil biber, maydanoz, turp ve brokoli en çok C vitamini bulunduran besinlerdir.
E vitamini: Güçlü bir antioksidan vitamindir. Cildin nem dengesinin sağlanmasında ve UV’nin neden olduğu serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı cildimizi korur. En çok ay çekirdeği ve kuruyemişlerde, badem, domates ve buğday tohumunda bulunur.
A vitamini: A vitamininin yaşlanma belirtilerini azalttığı ve cilt yenilenmesini hızlandırdığı bilinir. Ayrıca güneş hasarına bağlı oluşan cilt kanserine karşıda hücrelerimizi korur. Havuç, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
B vitaminleri: Deri yaşlanması ve leke oluşumunun engellenmesinde rol oynar, Biotin olarak bilinen B7 vitamini deri, saç ve tırnak sağlığında en önemli vitaminlerdendir. Biotin yulaf ezmesi, muz, yumurtada bulunur.
Kırmızı sebze ve meyveler: Antioksidan maddeleri en çok barındıran gıdaların başında kırmızı sebze ve meyveler gelir. Yaban mersini, böğürtlen, domates, çilek, kırmızı biber antioksidan açısından en zengin gıdalardır.
Karbonhidrat tüketimi ise beslenmemizde dikkat etmemiz gereken bir madde. Yüksek glisemik indeksli gıdalar ve rafine şeker tüketimi cildin sebum dengesini bozarak cilt yağlanmasının artışına ve akneye sebep olur. Ayrıca bu gıdalar derimizin gençliği ve sıkılığının temel bileşeni olan kolajenin hızlı deforme olmasına neden olur. Kolajenimizi korumak ve daha sıkı bir cilt için karbonhidrat tüketimini muhakkak azaltmalıyız.
YAZI: Dermatalog Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır