YARATICI AŞKLAR

Unutulmayan aşklar listesinin başında gelen çiftleri sizler için derledik.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 20 Temmuz 2015
YARATICI AŞKLAR
Aşklar vardır herkesin bilip konuştuğu, ikonik çiftler deyince hemen akla düşüveren, her yerde üzerine yazılıp çizilen, “unutulmayan aşklar” defterine işlenen. Bir de aşklar vardır ki daha gizli, sır yüklü, belki biraz tuhaf, yabanıl ve aykırı. Bu ikincilerle baş başa bırakıyoruz sizi... Tutku ve şehvetin yanı sıra toplumsal olaylarla, politika, edebiyat ve sanatla iç içe yaşanmış ilişkilerde belki de varlığını hiç duymadığınız çiftlerin dünyasında bambaşka bir aşkla tanışacaksınız . —SELİN MİLOŞYAN





LOU ANDREAS SALOME & RAINER MARIARILKE
“DÜNYAYI SENDEN GÖRMEK İSTİYORUM”






Sadece büyük Alman lirik şairi Rilke'yi değil Nietzsche ve Freud'u da etkisi altına alan Louise Andreas Salome'den bahsediyoruz. Yine de 15 romanı, psikolojik ve felsefi çalışmalarıyla tanınan, ahlaki kurallara kayıtsızlığı ve entelektüel merakıyla nam salan sıra dışı Salome'yle Rilke'nin aşkı yıllar boyu unutulmadı. 1897 yılında tanıştıklarında Salome 30'larının sonunda Rilke'yse 21'indedir. İlk görüşte birbirlerinden etkilendiler ve ölene dek birbirlerini unutmadılar. Tanrısal bir varlık olarak gördüğü Lou'ya aşkını şöyle dile getiriyordu Rilke: “Senin sınırlarına tozlu basit halde gelen güneş ışını, ruhunun parlak dalgasında bin kat berrak ve parlak oluyor. Benim berrak kaynağım, dünyayı senden görmek istiyorum, çünkü o zaman yalnızca seni, seni, seni görüyorum.”~ SALVADOR DALI & GALA
GERÇEKÜSTÜ VE TUHAF



1926 yılında Cadaquez'de başlayan ve tam 50 yıl süren efsanevi, biraz gerçeküstü, biraz da uçuk-kaçık bir aşk hikayesi onlarınki, tıpkı o aşkın müsebbibleri Salvador Dali ve Gala gibi. Eşi ve çocuğunu terk edip Dali'yi seçen, onun sevgilisi, ilham perisi, karısı ve menajeri olan Gala, aynı zamanda genç sevgileriyle gönül eğlendirecek kadar da özgür ruhluydu. Dali'yse onsuz hareket edemeyecek kadar tutkuyla bağlıydı Gala'ya. Le Gran Masturbador tablosunda ilk defa profilden resmetti Gala'yı. 1989 yılında Gala'dan yedi yıl sonra hayatını kaybeden eksantrik ressam öldüğünde 23 gündür hiçbir şey yemediği söylendi. Nedenini tahmin etmek güç olmasa gerek...~ CEMAL SÜREYA & TOMRİS UYAR
“KASIĞINDAN ÖPTÜM SENİ”



Değerli öyku¨cu¨mu¨z Tomris Uyar'la u¨nlu¨ şair Cemal Su¨reya, eşlerinden boşanacak denli sevdiler birbirlerini. Üç yıl su¨ren tutkulu birlikteliklerini anlatmaya, söze dökmeye gerek duymadılar. Zira bu aşk Cemal Su¨reya'ya en gu¨zel dizelerini yazmak için ilham verdi, en romantik ve şehvetli şiirlerde yaşadı: “Ay ışığında oturduk / Bileğinden öptu¨m seni / Sonra ayakta öptu¨m / Dudağından öptu¨m seni / Kapı aralığında öptu¨m / Soluğunda öptu¨m seni / Bahçede çocuklar vardı /


Çocuğundan öptu¨m seni / Evime götu¨rdu¨m yatağımda / Kasığından öptu¨m seni / Başka evlerde karşılaştık / İliğinden öptu¨m seni / En sonunda caddelere çıkardım / Kaynağından öptu¨m seni.” Çift, tu¨kenen aşkın ardından dost kalmayı başardılar.~ KAFKA & FELICE BAUER
AŞK MI EDEBİYAT MI?



Prag doğumlu Kafka, 1912 yılında arkadaşı Max Brod'un evinde tanışır ilk büyük aşkı Felice Bauer'le. Gu¨ncesine aldığı notlar, ilk görüşte ondan etkilendiğini açıkça ortaya çıkarır: “Ona ilk kez dikkatli olarak otururken baktım, oturduğumdaysa sarsılmaz bir fikre sahip olmuştum.” “Duruşma” eserine ilham kaynağı olan Felice Bauer'e yazdığı sayısız mektupta aşkını dile getiren, adeta aşk ateşiyle yanan Yahudi asıllı yazar iki defa nişanlandığı Bauer'le evlilikten kaçınır ve ilişkisini sonlandırır. En büyük korkusu birlikteliğin eserlerini tamamlamasına engel olacağı, edebi gücüne zarar vereceği fikrine olan inancıdır.~ PABLO NERUDA & MATILDE URRUTIA
“BEN ONUN VAZGEÇİLMEZ AŞKIYDIM”



Nobel ödüllü Şilili komünist şair Pablo Neruda'yla üçüncü eşi Matilde Urrutia arasındaki tutku, büyük aşk şiirlerine konu olduğu kadar politik baskılar, korku, kaçak yaşama zorunluluğu, ayrılık ve özlemle de sınanmıştır. Neruda, Matilde için yazdığı “Yüz Aşk Sonesi”nde “Ne çıkar, sevgilim, sen ve ben bir bütünüz ya / bütünüz giysilerden köklere varıncaya; güzden, sudan, kalçalardan bir bütün / ben sen, sen ben oluncaya...” diye dile getirirken duygularını, Matilde de “Neruda'yla Hayatım” kitabında “Ben onun vazgeçilmez aşkıydım” dediği şairi tüm sıkıntılara rağmen nasıl tutkuyla sevdiğini anlatıyor.~ ANAIS NIN & HENRY MILLER
“HAYATIMIN ANLAMISIN”



Aslında bambaşka dünyalara aittiler. Anais Nin'in rafine ve kozmopolit hayatı, Arthur Miller'ın avare ve serseri kimliğinden oldukça farklıydı. Onları büyük


tutkuyla birleştiren ve yaratıcılıklarını kamçılayan, edebiyat aşkıydı. Miller, Nin'e sayısız mektup yazarken, Nin de günlüklerini Miller'a aşkıyla 


zenginleştiriyordu. Nin, “Henry hayatımın anlamı ve tutkusu” kelimelerinde duygularını somutlaştırırken, Miller, “Sen beni delicesine mutlu ediyorsun”


diyordu. Bu deli-dolu aşk son bulsa da bir gün, Arthur Miller, Anais Nin'in en büyük destekçilerinden oldu ve onu her daim hep yazmaya teşvik etti.~ INGEBORG BACHMANN & PAUL CELAN
MESAFELER ENGEL DEĞİLDİR  SEVMEYE



2'nci Dünya Savaşı sonrası en büyük şairlerden sayılan, Nazi kamplarından kurtulmuş Paul Celan'ın, babası eski bir Nazi subayı olan, “Malina”nın Avusturyalı yazarı Ingeborg Bachmann'la aşkı tüm imkansızlıklara, kısa buluşmalar ve mesafelere rağmen, özellikle birbirlerine yazdıkları mektuplarda yaşadı. Görünüşte soğuk ve mesafeli görünen Bachmann, Celan'a, “Seni hayatımdan daha çok seviyorum” diyecek kadar bağlıydı. Oysa Celan, karısı ve çocuğundan vazgeçmek istemedi. Aşkları, Bachmann'ın evinde çıkan bir yangında ölmesi, Celan'ın da Seine Nehri'ndeki intiharıyla sonlandı.~ ORIANA FALLACI & ALEXANDROS PANAGOULIS
BİRİ MUHALİF BİRİ DEVRİMCİ



Biri muhalif görüşleriyle tanınan, özellikle radikal İslam'a ve İslam dinine ateş püskürttüğü kitabı The Rage and The Pride'la (Öfke ve Gurur) tepki çeken


İtalyan savaş muhabiri Oriana Fallaci. Diğeriyse Yunanistan'da cunta lideri Papadopoulos'a suikast girişiminde bulunan ve yıllarca hapis yatan Yunanlı  devrimci, siyaset adamı ve şair Alexandros Panagoulis'ti. Fallaci, Panagoulis'le Atina'da onunla röportaj yaparken tanıştı. Bu iki cesur ve sıra dışı insanın aşkı


üç yıl, Panagoulis'in ölümüne dek sürdü. Hayatlarını, ortak tartışmalarını ve tutkularını ona adadığı “Bir İnsan”la kitaplaştıran Fallaci, 2006 yılında hayatını


kaybetti.~ ERNEST HEMINGWAY & MARTHA GELLHORN
İKİ ROMANCI BİR AŞK



Amerikalı romancı, gazeteci ve savaş muhabiri Martha Gellhorn'la Ernest Hemingway, Kay West'te tanışırlar. Hemingway'in evli olması, bu iki yazın insanının birlikteliğine engel teşkil etmez. Gellhorn, Hemingway'in peşinden İspanya Sivil Savaşı'nı takip etmeye giderken (bu onun ilk kadın savaş muhabiri olarak anılmasına vesile olacaktır), Amerikalı romancı da eşinden ayrılıp Martha'yla evlenir. Hatta dünyaca ünlü romanı “Çanlar Kimin İçin Çalıyor”u ona ithaf eder. Benzer siyasi görüşlere ve yaşam tarzına sahip bu iki romancının evliliği beş yıl su¨rse de aşkları ve ilişkilerinin yansıdığı eserlerinin etkisi bugu¨n hala akıllarda.~ MARGUERITE DURAS & YANN ANDREA
ERKEK 28, KADIN 66 YAŞINDAYDI



Aralarında tam 38 yaş fark vardı. Tutkulu olduğu kadar imkansız bir aşk yaşadılar. Fransız yazar Marguerite Duras'nın son sevgilisi Yann Andrea, eşcinsel olmasına rağmen tam 16 yıl boyunca onun yoldaşı, arkadaşı, aşkı, şoförü, okuru, sekreteri ve hatta hastabakıcısı oldu. Başta onun hayranıyken sayısız mektuplarından birine cevap alması üzerine Duras'yla tanışan ve bir daha da yanından ayrılmayan Andrea, şöyle yazıyordu aşkını anlattığı kitap “Cet Amour-la”da: “Aşkımız her şeyden ama her şeyden daha büyüktü. Bu kitabı yazdım ve ona daha da çok aşık oldum.”

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Ekim Sayısı Çıktı!

Ekim sayımızın kapağında Sinem Kobal var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.