ÖNCE BULAŞIK SONRA SEKS
Sevişmek mi yoksa bulaşık yıkamak mı?
ELLE ONLINE
15 Kasım 2016
En iyisi bu gece bulaşıkları siz yıkayın!
Yorgun argın işten eve döndüğünüzde tüm ütüleri bitirmiş, sofrayı hazırlamış, yemekten sonra renkli bulaşık eldivenleriyle sizi salona dinlenmeye gönderen bir erkekten daha fazla ne isteyebilirsiniz ki? Bir de yerleri mi süpürmesini, yoksa işi bittiğinde sizinle sevişmesini mi? İkisini birden yapan erkeklerin hayalini kurmaktan vazgeçin, hatta American Sociological Review’ün geçtiğimiz şubatta yaptığı araştırmayı duyunca savunduğunuz eşitlik söylemlerini bile bir kenara bırakabilirsiniz. Bu araştırmaya göre ev işine dalan erkek daha az seks yapıyor. Detaya inersek, American Sociological Review’e göre kadınların bulaşık, çamaşır, temizlik ve ütüyle tek başına ilgilendikleri çiftlerde seks yapma oranı, bu işlerin erkekler tarafından paylaşıldığı çiftlere göre 1.6 daha yüksek. Kısaca kadın-erkek eşitliği ve dolayısıyla evdeki rol paylaşımının cinselliğe sekte vurduğu söyleniyor.
TOPLUMSAL VE EKONOMİK ARENADA
bir zamanlar sadece erkeklere ait olan alanı işgal ederek ekonomik özgürlüklerini kanıtlayan ve erkeklerle aynı kulvarda yürümeye çalışan kadının evde de aynı eşitliği talep etmesinden, yüzyıllardır üstüne yapışan “kadınsal” rollerden sıyrılmak, sadece kadınlara atfedilen “domestik” işleri paylaşmak istemesinden daha doğal ne olabilir ki? Peki, ama bunun karşılığında cinsel arzularına ket mi vuracak?
American Sociological Review’ün araştırmasından yola çıkarak evde kadın-erkek eşitliği ve rol paylaşımını, ev işi ve cinsellik arasındaki ilişkiyi masaya yatırıyoruz.
EVDE DEMOKRASİ CİNSELLİĞİ NASIL ETKİLİYOR?
Kadının toplumsal ve ekonomik hayatta, özellikle gelişmiş ülkelerde, erkek kadar etkin rol oynamasıyla birlikte evde de rollerin paylaşıldığına tanıklık ediyoruz. Öyle ki “dışarıda” tıpkı erkekler gibi yorulan kadın, “içerideki” bazı sıkıcı görevleri partneriyle birlikte yürütmek istiyor. Çoğu modern ailelerde de erkeğin ütüden bulaşığa, temizlikten çamaşıra birçok işi üstlendiğini görüyoruz. Peki, evdeki demokrasi kadın-erkek ilişkilerini nasıl etkiliyor? Geçtiğimiz şubat ayında New York Times’da “Does a More Equal Marriage Mean Less Sex” adlı bir makaleye imza atan ilişki terapisti Lori Gottlieb, çiftlerin tüm ev işlerini paylaştıktan sonra gece her birinin bitkin şekilde bir köşeye çekildiğini, erkeğin porno sitelerinde gezinirken kadının da Pinterest’te vakit geçirdiğini anlatıyor. Çoğu çiftlerde erkek ev işi yapmasa da bu tip manzaralarla sık sık karşılaşıyoruz.
~ İKTİDARSIZLIK MESELESİ
Erkeğin ev işi yapmasıyla cinsellik arasındaki ters ilişkinin temelinde yatan en önemli etkenlerden biri aslında erkeğin “kadınsal” olarak tanımlanan görevleri üstlenmesinden doğan rahatsızlık ve sıkıntı. Aslında görevleri “kadınsal” ya da erkeklere özgü olarak kategorize etmek, önyargıların hâlâ ne kadar güçlü, yıllardır içselleştirilmiş; “erkeğin para kazanıp kadının evde çalışması” dengesi üzerine kurulan arkaik modelin hâlâ ne kadar dominant olduğunu gösteriyor. Kadın, dengeleri altüst ederek erkeğin egemen olduğu dünyada kendi ayakları üzerinde durmayı başarırken evde ona biçilen, ona “reva” görülen görevlerden bir türlü kurtulamıyor ne yazık ki. Fransız psikanalist Sylviane Giampino, evdeki iş bölümünün erkeğin iktidarsızlık korkusunu alevlendirdiğini, ev ortamı kadınlar için tanımlandığından, bu ortamda aktif olmanın erkeği çocuklaştırıp feminenleştireceğini söylüyor. Burada yine çocukluktan itiba ren kadın ve erkeğe biçilen cinsiyetçi senaryonun izdüşümünü görüyoruz. Pembelerle sarıp sarmalanan, biyolojik yapısı doğrultusunda toplumsal ve ekonomik hayata girişi engellenen kız çocuğuna karşı, erkeklerin daha özgür, mücadeleci ve cesur olması bekleniyor.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Özkan'ın, zorunlu olmadığı halde ev işlerini ve çocuk bakımını üstlenen erkekler üzerinde yapılan bir araştırmanın, bu kişilerde testosteron hormonunun (erkeklik hormonu) düşük olduğunu gösterdiğini söylemesiyse tesadüf olmasa gerek.
PEMBE BULAŞIK ELDİVENLİ ERKEK HEYECAN VERİYOR MU?
Erkeğin ev işi yaparken cinsel arzusunun azalabileceğini, kendini iktidarsız hissedip cinsellikten soğuyabileceğini vurguladık. American Sociological Review'de yayımlanan araştırmayı yürüten Madrid Juan March Enstitüsü'nden araştırmacı Sabino Kornrich de, ev işlerine yardım eden, bulaşık yıkayan ya da yemek yapan erkeklerin cinsel isteklerinde azalma olduğuna vurgu yaparak, ev işleriyle erkek cinselliği arasında ters bir orantı olduğunu anlatıyor çalışmasında. İşe bir de biz kadınlar açısından bakarsak, evde pembe bulaşık eldivenleriyle köpükler arasından bize gülümseyen, kırmızı viledalı sopasıyla yerleri silerken hangi gömleklerin ütülenmesi gerektiğini soran bir erkek ne kadar seksi ve cazibeli olabilir? Belki de olur; elbette herkes farklı düşüncelerini savunmakta serbest. Ama cinsel arzunun, belli bir mesafeden ve farklılıktan doğduğunu düşünürsek, aşırı iç içe geçmişlik ve rol benzerliğinin cinselliğe sekte vurabileceğini de söyleyebiliriz.
Seksolog Mireille Dubois-Chevalier, “her şeyi birlikte yapan füzyonel çiftlerde, cinsel arzu mesafe eksikliğinden dolayı yara alabilir” diyor.
DENGEYİ ÖNEMSEYİN
Ev işi ve erkek cinselliği arasındaki ilişkiyle ilgili farklı fikirler mevcut. Örneğin Facebook'un güçlü isimlerinden, başarılı kariyeriyle dikkat çeken Sheryl Sandberg, “Bir erkek ne kadar çok ev iş yaparsa o kadar cazibeli olur” diyor. American Sociological Review'ün araştırmasının aksine evle ilgili erkeklerin cinsellik konusunda daha etkin olduğunu savunan uzmanlar da var. Kısaca, evdeki rol paylaşımının cinsellik üzerindeki etkisi sosyolojik ve psikolojik değerlerin ötesinde, kadın ve erkeğin arasındaki iletişimle yakından ilintili. Hiçbirimiz evde sanki annelerine itaat edercesine ev işi yapan, bitkin düşüp bizimle ilgilenecek enerjisi kalmayan erkekler istemiyoruz. Hiçbir şeye karışmayan, turist misali yaşayan erkekler de hoşumuza gitmiyor.
~Ortak hayatın sorumluluklarını dengeli şekilde paylaşan, meseleyi güç savaşına dönüştürmeyen kadın ve erkeğinse daha mutlu bir cinsellik sürdürecekleri yadsınamaz bir gerçek. En önemlisi, içinizden geldiği gibi davranarak, yığılan bulaşık ve ütülere rağmen libidonuzun peşinden giderek, ev işi yapacaksınız diye partnerinizi hayal kırıklığına uğratmadan, sağlıklı bir ilişki ve cinsellik yaşayabilirsiniz.
ERKEKLER EN ÇOK ÇÖPÜ ÇIKARMAYI SEVİYOR!
Geçtiğimiz yıl Ipsos araştırma şirketinin Avrupalı (İspanya, Fransa, İtalya ve İngiltere) erkekler üzerinde yaptığı araştırma, erkeklerin genel olarak ev işlerinden kaçındığını ortaya koydu. Araştırmaya göre Avrupalı erkeklerin yüzde 73'ü ütü yapmaktan hoşlanmıyor veya ütü yapmayı reddediyor. Yüzde 67'si banyo ve tuvaletleri temizlemekten hoşlanmazken, yüzde 61'i çarşafları değiştirmekten veya yıkamaktan, yüzde 59'u yerleri silmekten kaçıyor. Avrupalı erkeklerin en sevdiği işse çöpü dışarı çıkarmak.
Öyle ki erkeklerin yüzde 74'ü çöpü çıkardığını belirtiyor. Kadınlara göreyse erkeklerin yüzde 80'i ütü yapmaktan hoşlanmıyor ya da bunu reddediyor.
Norveç'te, sosyal araştırmalar kurumu Nova'nın yaptığı bir başka araştırma, ev işlerini eşit olarak paylaşan çiftlerin boşanma riskinin, ev işlerini daha çok kadınların yaptığı çiftlerden yüzde 50 fazla olduğunu gösterdi.
ÜNLÜ İSİMLER NE DÜŞÜNÜYOR?
IRMAK ÜNAL / Oyuncu
“BECERİKSİZ BİR ERKEK NASIL ÇEKİCİ OLABİLİR Kİ?”
“Evdeki iş bölümünün kesin çizgilerle ayrılması yerine yaşam şartlarına göre dağılmasından yanayım. Bir erkeğin her işi yapabilmesi, onu benim gözümde çok cazip kılar. Beceriksiz ve yol yordam bilmeyen bir erkek nasıl çekici olabilir ki? Tam tersine, gömleğini ütüleyebilen bir erkek çok daha seksidir. Ev işlerini üstlenen bir erkeğin kendine güveninin tam olduğunu düşünüyorum.”
GÖZDE ÇIĞACI / Oyuncu
“ÜTÜ YAPMAK, PERDE ASMAK ERKEĞE ÇOK YAKIŞIYOR!”
“Erkek ya da kadın, kimin zamanı ve enerjisi varsa ona göre davranmalı. Ev işi yapan erkek bana her daim daha cazibeli ve seksi görünür. Kişinin isteyerek ve içinden gelerek yaptığı her şeyin çok daha güzel olduğuna inanıyorum. Ütü yapmak, perdeleri asmak, evdeki tamir işleriyle uğraşmak erkeğe çok yakışıyor bence. Kadınların evde gördükleri eksikleri erkeklerin de görüp düzeltmeye çalışmaları bence onları çok daha cazibeli kılar.”
Yazı: —SELİN MİLOŞYAN
SON HABERLER
