İLK ADIM MESELESİ
İstediğinizi almak için sormaya ne dersiniz?
HANDE ÖZTÜRK
18 Kasım 2016
Şaşırtıcı değil mi?
Evet ilk adımı atmak çok rahat hissettirmeyebilir, gerilebilir, heyecanlanabilir, ne diyeceğinizi bilmeyebilirsiniz. Ama ya hayatınızın aşkı o an o noktada bir adım atmazsanız siz daha tanışamadan kendi yoluna gidecek; aynı gün ona ilk adımı atan başka bir kızla evlenecek ve 3 yıl sonra tatlı mi tatlı 2 oğulları ve bir kızları olacaksa? Olayı dramatikleştirmiş gibi olmayalım ama, çok geç olmaz mı?
Belki eski kafalı olduğunuz için ilk adımı illa ki erkeklerden bekliyorsunuz. Belki reddedilmekten korkusu gözünüzde büyüyor. Ya da bir erkeğe ilk adımı atma konusunda, gerçekten hiçbir fikriniz olmayabilir. Yine de hayatta istemediğiniz hiçbir şeyi, almanız mümkün değil. Ayrıca şunu da hatırlatmak isteriz ki, muhtemelen ondan hoşlanan sadece siz de değilsiniz. Yıllar sonar bile 'Acaba?' soruları kafanızı kurcalasın istemiyorsanız asırlardır erkeklerin üzerine yüklediğimiz ilk adım sorumluluğunu paylaşma zamanı geldi:
- Yaptığınız şey sadece onunla ilgili değil; ilk adımı attığınızda siz de çok cesur ve harika hissedeceksiniz.
- Hayatta aklınıza koyduğunuz bir şeyi kaç kez hiç düşünmeden, o anda yapabildiniz? Birini istediğiniz veya ondan hoşlandığınız anda tanışmak için harekete geçmek, kendinizle gurur duymanızı sağlayacağından özgüveniniz için de çok iyi bir egzersiz aslında.
- Hiç tanımadığınız birine nasıl yaklaşabilirsiniz peki? Karşınızdaki erkek tanımadığı biriyle karşı karşıya kaldığı ilk anda (bu durum yabancılarla olan her etkileşim için geçerli) duvarlarını yıkmak ve buzları ısıtmak için hafif bir iltifatla sobete başlamanız en iyisi. Erkeklerle iltifatın ne alakası var diye düşünmeyin. Onların da, kendileri hakkında güzel şeyler duymaya ihtiyacı var. Hatta çoğunlukla kimse onlara böyle bir yorum yapmadığı için, basit de olsa böyle bir yorumla gözlerinde bir anda yükselmeniz hiç zor değil!
~- Yıllardır yapılan araştırmalar erkeklerin ilk adımı atan kadınları çok cesur, dürüst, aktif ve sıra dışı algıladığını gösteriyor. Ayrıca çok doğal ve plansız bir imaj çiziyorsunuz. Şöyle söyleyelim; bu özelliklerle bir kadın ona doğru bir adım attı diye bir erkeğin şikayet ettiğini hiç duydunuz mu?
- İltifat tamam ama tam olarak ne demeli? Biz bu adıma gelene kadar ‘Çok yakışıklısınn!’ cümlesiyle sohbet açma hatasına düşmediniz, umarız? Çünkü karşınızdaki insanı olumlu etkilemek için onun bir özeliğine iltifat etmelisiniz. Yakışıklı veya uzun boylu oluşunu da onun elinde olan bir şey değil. Yani “David Beckham da kimmiş, sen burada dururken!” gibi ekstra abartı bir cümle bile kursanız, pek bir işe yaramayacağından emin olabilirsiniz. Ama kendi seçtiği giyimine veya kaslı bir fiziği varsa spor konusundaki becerilerine iltifat etmeniz çok daha mantıklı. E, biraz kendiniz üzerinden düşünün: Biri size çok güzel gözlerin var dediğinde mi daha iyi hissediyorsunuz; uğraşarak yaptığınız saçlarınızı kime yaptırdığınızı sorduklarında mı?
- Durum ne olursa olsun harekete geçmek, beklemekten iyi değil mi? Sürekli daha girişken olmak; kendi kurduğunuz ve içine en yakın arkadaşlarınızı koyduğunuz balonun dışına çıkmak için çok faydalı, emin olun. Dilediğiniz gibi birinin kendi kendine hayatınıza girmesini beklemektense, o olabileceğini düşündüğünüz kişiye ilk adımı siz atarsanız vakit kaybı diye bir şey de kalmıyor. Kazan-kazan dedikleri tam da böyle bir şey! Ayrıca, bir şeylerin olmasını beklemektense, onları olduran kişi olmak çok daha iyi hissettirmez mi..
- Olabilecek en kötü senaryo ne? Kız arkadaşı vesaire olduğu için Hayır cevabını almanız . Ki siz de şimdiye kadar birçok kişiye ‘Hayır’ demişliğiniz var. Yani onu anlamanız pek zor olmaz, diye düşünüyoruz. Sonuçta onu bir da görmeyeceksiniz ama, şu an da öyle değil mi zaten?
SON HABERLER
