BİR MODA DEHASI

Nina Ricci Kreatif Direktörü Peter Copping, bizlere ilham veriyor.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 05 Mayıs 2014
BİR MODA DEHASI
Hatırlarsınız; ELLE Style Awards Elidor 2013 organizasyonunun özel konuğu olarak İstanbul'a gelmişti Nina Ricci Kreatif Direktörü Peter Copping. “Yılın Yükselen Tasarımcısı” ödülüne layık görülen Copping ile Selin MİLOŞYAN buluşmuş ve merak ettiklerimizi sormuştu...





Yağmurlu bir İstanbul sabahı, çekim yapacağımız stüdyoya doğru yol alırken; arabada başlıyor sohbetimiz Peter Copping'le. Dışarıyı seyrederken Türk kadınlarının giyiminde gözlemlediği zıtlığı sevdiğini anlatıyor. Zıtlıklar Copping'in hayatında önemli yer tutuyor. Öyle ki, tasarımlarında aykırı renkleri yan yana kullandığını, maskülen detaylarla feminen çizgileri karıştırdığını ve hatta Paris'teki evini modern ve antika objelerle dekore ettiğini söylüyor. Antikaya çok meraklı. “Tasarımcı olmasaydım, iç mimariyle ilgilenirdim, belki de antikacı olurdum!” diye dile getiriyor sanat aşkını.


Çocukluğundan itibaren sanatla iç içe bir iş yapmanın hayalini kurduğunu anlatan, asker babasıyla Oxford Üniversitesi'nde haritacı olarak çalışan annesinin daimi destekleriyle önce Londra'nın ünlü Saint Martins Koleji'nde, ardından Londra Kraliyet Sanat Koleji'nde okuyan Peter Copping; “Modayı global düşünmek gerekiyor.~Başarı için dünyadaki tüm kadınları düşünerek tasarlamak, stili tüm dünyaya adapte edebilmek çok önemli” diyor. Sakin, ağırbaşlı ve sempatik bir İngiliz beyefendisi olan Peter Copping'in, 2009 yılından bu yana kreatif direktörlüğünü yürüttüğü Nina Ricci'yle ilgili büyük hayalleri var. Modaya bakış açısıysa bu ışıltılı dünyada yer edinmek isteyen gençlere ilham verecek nitelikte!





ELLE: Christian Lacroix, Sonia Rykiel ve Marc Jacobs'la birlikte çalıştınız. Tüm bu deneyimler size neler kattı?
PETER COPPING:
Londra Kraliyet Sanat Koleji'nde okurken Conron Shop mağazasında staj yapıyordum. Bir gün butiğe Christian Lacroix girdi. Hemen yanına giderek onun yanında staj yapma olanağım olup olmadığını sordum. Bana bir dosya hazırlayıp mektup göndermemi söyledi. Birkaç ay sonra hayallerimi gerçekleştirmek üzere Paris'e uçuyordum. Sonia Rykiel'le tanıştım; ondan kalıp çıkarmayı, bir kıyafetin baştan sona nasıl tasarlandığını, Parisli kadının kimliğini öğrendim. Ama markanın hiç değişmeyen stili ve her sezon kullanılan kumaşları, kısaca bu durağanlık (aslında bu, kötü bir şey değil) beni hayal kırıklığına uğrattı. Marc Jacobs'la geçirdiğim 12 yıl boyunca çok daha özgürdüm. Hiç yoktan yaratmayı ve daha bir sürü incelik öğrendim.





Selin MİLOŞYAN
Fotoğraflar: Elif ÇAKIRLAR & Barış ARAS

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE 300. Sayı Çıktı!

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.