BİZANS’TAN GÜNÜMÜZE

BİZANS'TAN GÜNÜMÜZE

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 04 Nisan 2014
BİZANS’TAN GÜNÜMÜZE
Bizans döneminin güçlü kadın imajından, bugünün özgür ve rahat İstanbul kadınına; tarihteki yolculuğumuzun sonuna geldik.





Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Bizans Araştırmaları Bölümü Yöneticisi Gulru Tanman, Bizans imparatoriçelerinin gösterişli kıyafetlerini anlatırken onların toplumda nasıl güçlü kadınlar olduğunu da hatırlatıyor.  “Bizans'a baktığımızda; eski Yunan ve Roma'da görülmemiş bağımsızlığa ulaşmış, toplumda nüfuz sahibi ve erkek otoritesini çoğu zaman hiçe sayan, siyasette etkin ve hayırsever, entelektüel ve sanat hamisi, güçlü saray kadınları görürüz. Roma'nın ardından yeni başkent İstanbul'un Doğu'yla coğrafi yakınlığı; ipekli kumaş, değerli taş ve madenlerin ithalinde kolaylık sağlamıştı. Dolayısıyla Bizans imparatoriçelerinin giysileri belki dikiş ve biçim bakımından hiç karmaşık değildi; ancak altınla dokunmuş ve inci, ametist gibi değerli taşlarla süslenmiş ipekli kumaşlardan üretildikleri için çok gösterişlilerdi. Öyle ki, Bizans saray modasının diğer Avrupa saraylarını da etkilediğini söyleyebiliriz. Bizanslı kadın zenginliğine göre inci, ametist, zümrüt, akik gibi değerli taşlarla bezeli; mine, telkari gibi çeşitli tekniklerle yapılmış altın, gümüş, bronzdan küpeler, kemerler, yüzük ve kolye gibi aksesuarlar kullanırdı. 10 yıldır New York, Londra, Paris, İstanbul gibi metropollerin başlıca müzelerinde açılan çok geniş kapsamlı Bizans sergilerinin sağladığı belli popülerliğin, moda tasarımcılarını da etkilediğini düşünüyorum. Chanel'in mücevherlerini ve Dolce&Gabbana'nın duvar mozaiklerini giysilerde yeniden yorumlayışlarını çok beğendim.”~Sonuç olarak; Doğu medeniyetinde giysi mevcut güzelliği saklamayı, örtmeyi amaç edinirken; Batı kültürlerinde insanlar tam tersine güzel görünmek, “göstermek”, “dikkat çekmek” amacıyla giyiniyorlar. Tarih boyunca bu iki kültürü de çok iyi harmanlayan İstanbul, örtülü ya da örtüsüz kadınlarıyla her zaman stil sahibi bir kent oldu. Gösterişli tunikleri, pelerinleri ve başörtüleriyle topraklarını arşınlayan Bizans kadınları; rengarenk feraceleri, oyalar eklenmiş yaşmakları, eldiven ve şemsiyeleriyle Galata Köprüsü'nde gezinen Osmanlı kadınları; Cumhuriyet döneminin şapkalı, çağdaşlığın simgesi şık ve zarif kadınlarıyla İstanbul, dünden bugüne bir yandan zengin kültürel tarihinin izlerini taşırken, bir yandan da artık kimsenin kurallara göre giyinmediği, herkesin her şeyi giydiği bir ortamda özgür, asi ve kendine has bir giyim stiline imza atıyor.





Selin MİLOŞYAN

SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE Ekim Sayısı Çıktı!

Ekim sayımızın kapağında Sinem Kobal var.

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.