Verda Alaton'un, tıpkı kişisel stili gibi sade dekorasyonuyla dikkat çeken evinde huzur bulmamak imkansız. “Sadeleştirilmiş bir hayata inanıyorum. İhtiyacımız olmayan yüklerden kurtulmak hayatı daha keyifli kılıyor. Doğaya yakın, eşyalardan çok deneyimlerin değerleri üzerine kurulmuş bir hayatı tercih ediyorum” sözleriyle aslında tasarılarına da yansıyan hayat felsefesini anlatıyor Alaton. Raflardaki ahşap yastıklar, maskeler, Afrika heykelleri ve Afrika kültürü üzerine envai çeşit kitapsa ilham kaynağı hakkında ipucu veriyor bize. Doğaya aşık, hayatın anlamını doğada arayan ve toprakla ilişkisini kaybetmemiş kültürlerin izinde tasarımlarını şekillendiren Verda Alaton'un özgün dünyasını birlikte keşfedelim.
Tasarımla uğraşmak çocukluk hayali miydi?
Tasarım hep hayatımın parçası oldu. Çocukluğumda bile bulduğum ilginç doğal parçaları taşınabilir hale getirirdim. Fakat tasarımı işe dönüştüreceğimi hayal bile edemezdim.
Tohum Design'ın felsefesini nasıl anlatabilirsiniz?
Doğadan gelen her şey Tohum tasarımlarında hayat bulabiliyor. Her parça, el işçiliğiyle tek olarak üretiliyor, dolayısıyla bir eşleri daha yok. Tıpkı bizlerin tek olması gibi, doğadaki her bir tohumun eşsiz bir çiçek veya ağaca dönüşecek olması gibi düşünebiliriz. Tohum, hayat felsefemin yansıması aslında. Doğaya, doğallığa ve yalın olana tutkuluyum. Bireyselliğe, özgün ve özgür olmaya inanıyorum. Tohum da bu değerler üzerine kuruldu.
Seyahatlerinizden ve özellikle Afrika kültüründen ilham alıyorsunuz.
20'li yaşlarımdan beri az ziyaret edilmiş ülke, kabile ve kültürlere seyahat ediyorum. Afrika'nın anlamı benim için büyük. En çok tutkulu olduğum, öğretilerini hayatıma kattığım toprak, Afrika. Tasarımlarımızın da konseptleri ve ilhamı yoğunlukla Afrika'dan geliyor. Doğadaki her şeyde değer görmenin ve bedenimizi özgün şekilde doğayla süslemenin en çarpıcı şekillerine burada rastladım.
www.tohumdesign.com
SELİN MİLOŞYAN
