Geçmişin Dokusu, Geleceğin Modası

Şanlıurfa’nın tarihinden gelen bir miras olan Culha kumaşına yeniden hayat veren iş birliğini moda tasarımcısı Çiğdem Akın ile konuştuk.

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 20 Aralık 2024

Yüzyıllardan bu yana el dokuma tezgâhlarında üretilen ve unutulmaya yüz tutmuş Culha kumaşı, moda tasarımcısı Çiğdem Akın’ın hazırladığı koleksiyon ile gün yüzüne çıkarıldı. Puşu, hışvalı ve masa örtüsü olarak kullanılan Culha kumaşının modern tasarımlara dönüştüğü proje, kadın istihdamı ve geleneksel el sanatının yaşatılması adına da önemli bir adım oldu. Culha'yı günümüze taşıyan bu iş birliği, Şanlıurfa Haliliye Belediyesi’nin öncülüğüyle, GAP İdaresi Başkanlığınca sağlanan destekle “Dünden Bugüne Culha Dokumacılığı Projesi” ile Haliliye’de hayat buldu.



Şanlıurfa’nın en köklü el sanatlarından biri olan Culha kumaşına tasarımlarıyla hayat veren Çiğdem Akın ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Şanlıurfa’nın tarihinden gelen bir miras olan Culha kumaşıyla ilk tanıştığınızda neler hissettiniz? Bu projede yer alma kararınızda etkili faktörler neler?
Culha kumaşıyla tanıştığımda hissettiğim ilk şey, geçmişin hikayelerle dokunmuş bir kumaşta can bulmuş olmasıydı. Bir tasarımcı olarak, bu mirası bugünün estetik anlayışıyla bir araya getirme fikri beni çok heyecanlandırdı. Projede yer alma kararıma etki eden en önemli faktör, Culha kumaşının tarihini ve yerel emeği tasarımlarım aracılığıyla global bir sahneye taşıma fırsatıydı. Şanlıurfa’nın bu kültürel hazinesini modern modayla buluşturmak, benim hayatımda nadir karşılaşacağım anlamlı bir yolculuk oldu.


Haliliye Belediyesi’nin destekleriyle yeniden hayat bulan Culha kumaşı, sürdürülebilir moda açısından nasıl bir potansiyel taşıyor?
Günümüzde moda dünyası, sürdürülebilirliğin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunun bilincinde. Culha kumaşı ise bu anlayışın özüne hitap ediyor. Tamamen doğal ipliklerden üretilmesi ve geleneksel yöntemlerle dokunması, onu sadece çevre dostu değil, aynı zamanda etik bir moda anlayışının temsilcisi haline getiriyor. Sürdürülebilirlik, modanın geleceğinde bir anahtar rol oynarken Culha kumaşı gibi yerel değerlerin bu dönüşümde kilit aktörlerden biri olacağına inanıyorum.

Koleksiyonda yer alan 18 tasarımda minimalist ve etnik stilleri bir araya getirdiğinizi biliyoruz. Tasarım sürecinizde Culha kumaşının dokusu ve özellikleri nasıl bir rol oynadı? Kumaşın geleneksel yapısı modern tasarımlarınıza nasıl ilham verdi?
Culha kumaşı, tasarımlarımı adeta bir hikaye anlatıcısına dönüştürdü. Kumaşın dokusu ve dokunma tekniği, tasarımlarımda minimalist bir zarafet ve etnik bir ruh yaratmamı sağladı. Bir tasarımcı olarak, geçmişle geleceği birleştiren unsurlarla çalışmayı her zaman önemserim. Culha kumaşı, bu dengeyi mükemmel bir şekilde yansıttı; geleneksel yapısıyla modern çizgilere ve kesimlere ilham verdi. Koleksiyondaki her tasarımım, bu eşsiz kumaşın potansiyelini ve benzersizliğini kutlayan bir parça oldu.


Projenin hem geleneksel el sanatlarına hem de kadın emeğine verdiği desteği nasıl değerlendiriyorsunuz? Tasarımcı olarak bu sosyal sorumluluk boyutu sizin için ne ifade ediyor?
Bu proje, sadece tasarım açısından değil, toplumsal etki yaratma potansiyeliyle de beni derinden etkiledi. Geleneksel el sanatlarını yaşatırken aynı zamanda kadın emeğini desteklemek, yalnızca moda dünyasına değil, topluma da değer katan bir girişim. Bir tasarımcı olarak, sanatın ve emeğin insan hayatına dokunan bu yönünü önemsiyorum. Culha kumaşı, kadınların üretime katılımını teşvik ederken onlara ekonomik ve sosyal anlamda bir güçlenme alanı sunuyor. Bu tür projelerde yer almak, tasarımcının sorumluluklarının sadece estetikle sınırlı olmadığını hatırlatıyor.


Culha kumaşıyla çalışmak, sadece bir koleksiyon yaratmanın ötesinde, bir kültürel mirası yeniden canlandırmak anlamına geldi. Moda, geçmişi ve geleceği birbirine bağlayan güçlü bir ifade biçimi. Bu projede yer almak, bana bu bağın bir parçası olma şansı verdi. Türkiye’nin eşsiz zenginliklerini ve kadın emeğinin gücünü, tasarımlar aracılığıyla dünya sahnesine taşıyabildiğim için çok mutluyum. Şanlıurfa’dan Haliliye Belediyesi’nin çabasıyla başlayan bu hikayenin, global ölçekte ilham yaratacağına inanıyorum.


Dergide Bu Ay

ELLE 300. Sayı Çıktı!

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.