New York'un en cool isimlerinden Johan Lindeberg'le Gamze ATEŞ buluştu ve kendi gibi cool markası BLK DNM'i, freedom projesini ve son zamanlarda tüm dünyayı ilgilendiren meseleyi, özgürlüğü sizler için konuştu. Tasarımcının çektiği özel fotoğraflar, ELLE Türkiye'ye hediyesi oldu...
Uzun boyu, ince fiziği, sarı saçları, birbirine karışmış şekilsiz sakalı, siyah kalın çerçeveli numaralı gözlüğü, motosiklet ceketi ve vintage beyaz botlarıyla hangi kalabalığın içinde olursanız olun; hemen dikkatinizi çeken ve kim olduğunu merak edeceğiniz kişi, Stockholmlü tasarımcı Johan Lindeberg. Diesel, J.Lindeberg, Justin Timberlake'in markası olan William Rast, bir evlilik, bir kız çocuğu sahibi olmak, sürpriz bir boşanma, BLK DNM ve bu sektörde geçen 20 yıl...
Son iki yılda bir New York klasiği olmayı başaran BLK DNM markasının; Gisele Bündchen, Chloe Sevigny gibi “it girl”lerle ortak işlerinden sonra; Johan'ın “Freedom” adlı projesine başladığını duyunca ister istemez merak ettim. ELLE Türkiye için yaptığım bu röportajda, bakın yeni projesiyle ilgili bize neler anlattı.~
ELLE: BLK DNM'in ilk mağazasını şehir merkezinde açtınız. Oradaki trendlerden ve size ne ifade ettiğinden bahseder misiniz?
JOHAN LINDEBERG: New York'un gücü, sizi kendiniz olmaya bırakmasından ve bunun arayışına geçmenize vesile olmasından gelir. İçinizdeki gerçek yeteneği bulmanızı ve onu ifade etmekten çekinmemenizi sağlar. Şehir merkezi New York; yaratıcılığı, kültürü ve girişimciliği ifade eder. Bence bu üç element, günümüz dünyasında çok önem taşıyor. Gördüğüm başka bir trend de, artık insanların alışkanlıklarını ve yıllarca içinde oldukları işlerini bırakıp yeni alanlara, kendilerini daha iyi ifade eden yaratıcı alanlara çekinmeden geçmeleri.
ELLE: BLK DNM'in gündelik ürünlerinin yanı sıra sürekli yeni projelerle geliyorsunuz. Bu projelerin çıkış noktaları neler?
J.L.: BLK DNM, yaşamak istediğim hayatı yansıtıyor. İçimden geçtiği gibi yaşayabilmek için çok çalıştım. Kendime verdiğim bir söz var; o da, yaratacağım her şeyde kendi zevkimden başka hiçbir şeyden etkilenmemek. Kafanızda özgürlüğü başarınca yaratıcı projeler arka arkaya geliyor.
ELLE: Kadının gücünün sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Sizin güçlü kadın tanımınız nedir?
J.L.: Hayatım boyunca en büyük feministlerden biri oldum. Bence artık maço adamların saltanatının zamanı doldu. Bunu çok kalpten söylüyorum, artık dünyanın kadınlar tarafından ele geçirilip idare edilmesinin zamanı geldi. BLK DNM'in oluşmasında en başta gelen ilham kaynağım, kadının gücünün farkında olması. Benim için güçlü kadın; içgüdüsünden güç alan, başkalarından etkilenmeyen ve hayatın her dalında liderlik rolünü alabilecek biridir. Benim için güçlü kadınlar arasında Angela Davis, PJ Harvey, Patti Smith, Yoko Ono, Marina Abramovic ve Louise Bourges var.~
ELLE: Freedom, şu an üstünde çalıştığınız yeni proje. Neden adı Freedom?
J.L.: Ben İsveç'in güneyinde bir üniversite şehrinde büyüdüm. 1960'lı yılların Avrupa'sındaki öğrenci hareketlerinin hayatımda önemli izleri var. İnsanların dışarı çıkıp ne düşündüklerini özgürce söyleyebilmeleri, benim için çok önemli. İki yaşındaki kızım bir gün “freedom!/özgürlük!” diye bağırmaya başladı. BLK DNM 2011'in Şubat ayında lanse edildi. 2011, önemli bir yıl. Tunus'ta başlayan Arap Baharı, insanların sokaklara çıkıp diktatörleri aşağı indirmeleri, bana 1968 yılının yeni versiyonu gibi geliyor.
ELLE: Dünyanın içinde bulunduğu politik ortamı düşünürsek moda sektörünün bu duruma pozitif etkisi olabilir mi?
J. L.: John Lennon'la Yoko Ono, müzik ve estetiği kullanarak büyük kitleleri etkilediler. Aynı şekilde Katharine Hammett ve Malcolm Mclaren, güzel örneklerden bazıları... Müzik ve sanatın olduğu her yerde bu, kaçınılmaz. Thom Yorke'un yeni grubu Atoms for Peace'le dünya barışı için yaptıkları da örnek verilebilir mesela. Beni rahatsız eden tek konu; çoğu markanın insanların ne istediği düşünülerek ticari kafayla üretilmesi ve her şeyin artık aynı olmaya başlaması. Tamamen ticaret için tasarım yapmak yerine insanları etkileyecek, ilham verecek kültür yaratabilmek çok daha önemli. Steve Jobs bunu Apple'la başarmış, bütün dünyayı etkilemişti. Neden bu, moda alanında da olmasın?
JOHAN'DAN NEW YORK TÜYOLARI
Indochine hala severek gittiğim yerlerden biri. 20 yıldır şık ve klasik. Yemekleri de oldukça lezzetli.
Kendi markam olduğu için pek alışveriş etmem. Tek istisna, kız arkadaşıma Alaia marka ayakkabı alacağım zaman Bergdorf Goodman'ın ayakkabı reyonunda kendimi bulmamdır. Dört gözle beklediğim dükkanlardan biriyse Dover Street Market'in New York'ta açılması.
Rei Kawakubo'nun yarattığı atmosferi severim.
Yazlarımın büyük kısmını Long Island'ın en uç noktası olan Mantouk'da geçiriyorum.
Kız arkadaşım Kenza'nın doğum yeri olan Tunus'ta yapacağımız tatili heyecanla bekliyorum.
Gamze ATEŞ
Fotoğraflar: Johan LINDEBERG
