KURAL YAZAN KADINLAR

Türk moda tarihinde şimdiden yerini alan dört başarılı kadını yakından tanıyoruz

ELLE ONLINE ELLE ONLINE 31 Mart 2015
KURAL YAZAN KADINLAR
Yazı: SERLİ GAZER BOYACI


Fotoğraflar : SERKAN ELDELİKLİOĞLU





Başarılarının sırrı ne? Güç onlar için ne ifade ediyor? Ayakta kalmak için ne yapıyorlar? Karşınızda Türk moda tarihinde inanılmaz işlere imza atan, gidişatı değiştiren ve her zaman ilham veren kadınlar var.





ARZU KAPROL


”Arzu Kaprol, profesyonel bir ekip tarafından yürütülen bir tasarımcı markası, tabii ki içerisinde benim yaşam hikayemden izler taşıyor. Moda tasarımı kendimi hayatta ifade etme yöntemim.


BENCE GÜÇ:


Kendin olana sahip çıkabilmektir. Her koleksiyonu yaratma anı, kendimi en güçlü ve yaşam amacımı yerine getirir hissettiğim zamandır. İşimi büyük tutkuyla yapıyor ve yaptıkça nefes aldığımı hissediyorum. Mesleğim, beni duygusal olarak da geliştiren bir öğretmen.


BAŞARILI OLMANIN SIRRI:


Hayal etmeye devam edebilmek. Çünkü hayal etmek var olan en gerçek şeydir. Bana, gücü, konumu, yarattıkları konusunda ilham veren iki kadın modacı var: Madeleine Vionnet ve Elsa Schiaparelli.”





GÜLDEN YILMAZ


”80'li yılların başında bir okulda eğitim uzmanıyken yaz tatilini değerlendirmek amacıyla açtığımız küçük bir butikle başladı Koton'un hikayesi. Sonrasında yakaladığımız yeni başarılar, daha iyi bir hayat fırsatı, bugün dünya moda markalarıyla yarışan Koton'u yarattı. En başından beri kulağa hoş gelen çok güzel bir hayaldi.


BAŞARILI OLMANIN SIRRI:


Başarı motivasyonu, motivasyon da büyümeyi getirdi. Hep daha ilerisine bakan bir hayal ve bunları gerçekleştirmek için çalışan bir fikir dünyam var. Benim için başarılı ve güçlü olmak birkaç önemli unsur taşıyor: Hayal kurmak, vizyonumu genişletmek, çalışmak ve harika bir ekibe sahip olmak. Tüm bu etkenler bir aradayken her şeyin üstesinden gelebiliriz diye düşünüyorum. Moda tarihini düşününce de, tüm zorlukların üstesinden kolayca gelebilen ve pantolon giymeyi bu kadar kolaylaştırabilen bir kadın olduğu için Coco Chanel bana ilham veriyor.”~ DİLEK HANİF


”90'lı yılların başında karar verdim Dilek Hanif adıyla kendi markamı kurmaya. Küçük bir ekiple, küçücük bir atölyede heyecanla, severek, şevkle çalıştık. Güzel ve büyük işler yaptık. Üstelendiğim bu sorumluluğun beni endişelendirdiği zamanlar tabii ki yaşandı ama hedefim için attığım bu önemli adım ve başarılarım her zaman motivasyonum oldu.


BENCE GÜÇ:


Kendimi güçlü hissettiğim birçok dönüm noktası var. New York


5'inci Cadde'de yer alan Bergdorf Goodman'da, dünya markalarıyla birlikte satılan ilk Türk markası olmak, Paris'te marka tescili almak, Oscar töreninde Jane Fonda'nın Dilek Hanif Couture'ü tercih etmesi gibi... Ama en güçlü hissettiğim an, kesinlikle 2004 yılında Paris'te gerçekleştirdiğim ilk Dilek Hanif Couture defilesidir. Güçlü olmak güzel bir özellik ama ben egosal anlamda güce değer veren kişiliğe sahip değilim. Yeni şeyler üretmek beni besliyor ve her anlamda yeniliyor.


BAŞARILI OLMANIN SIRRI:


Başarı, işi iş gibi görmeden yaptığınıza verdiğiniz değerden gelir. Hayalperest değilim. Hedef koyarım ve bunu gerçekleştirmek, en iyisini yapmak için çalışırım. Bir iş vicdanen ve iş etiği anlamında doğruysa, kimin ne dediğiyle, yorumlarla ilgilenmem.”








SİMAY BÜLBÜL


”Kendi markamı kurmaya başladığım zaman ne atölyem ne bir dikiş makinem ne de bunları gerçekleştirecek sermayem bulunuyordu. Ama bunların yerine müthiş azim sonsuz hayaller, dipsiz heyecan vardı. O zamanlar, tabii ki şimdiyi hayal etmem mümkün değildi. Şu sıra hayalimde, deri malzemenin ruh ve şekil verdiği bir home koleksiyonu oluşturmak var. Güçlü bir tasarımcı olmanın en büyük sırrı, sabırlı ve çalışkan kalmak. Ben gücün, alışıldık tanımından ziyade, değerler toplamı olduğunu düşünüyorum. Sektörün verdiği değer, tüketicinin verdiği değer, projelerin karşılığında aldığınız değer.


BENCE GÜÇ:


Kendimi en gururlu ve güçlü hissettiğim an, ilk defilemde podyuma çıkıp selam verdiğim zamandı. Tabii bunun yanı sıra zorluklarla da karşı karşıya kalıyorum. Öyle durumlarda sakince tüm durumu yazıya döküp analiz yapıyorum. Türk moda tarihinde çok güçlü kadın moda tasarımcıları olduğuna inanıyorum.


Üç kadın modacıya saygım ve hayranlığım sonsuzdur: Mehtap Elaidi, Özlem Süer, Dilek Hanif. Bu üç kadın modacı, konumları, tasarımları ve duruşlarıyla benim için en güçlü kadınlardan...”

ETİKETLER
SON HABERLER

Dergide Bu Ay

ELLE 300. Sayı Çıktı!

ELLE 300. Sayı Çıktı!

300. Sayımızın konuk baş editörü ve kapak kızı Serenay Sarıkaya!

BU SAYIDA NELER VAR?

E-Bülten Aboneliği

E-bültenimize şimdi abone olun,
magazin dünyasındaki tüm gelişmelerden anında haberiniz olsun.