Giyinmek kadar aksesuar kullanmanın da bir sanatı var. Bu gizli dili öğrenerek hem zaman kazanıp hayatınız kolaylaştırmanız, hem de şıklığınıza yapılan övgüleri kabul etmeniz mümkün.
İlk gerçeğimiz şöyle: Dünyanın en güzel kıyafeti bile yanlış aksesuarla mahvedilebilir ya da kraliçelere layık mücevherler uygunsuz elbise seçimleriyle ışıltısını kaybedebilir. Şahsi olarak, bir diğer kuralın da şu olduğuna düşünüyorum; eğer adınız Lady Gaga değilse, “siz takıları takın, takılar sizi değil.”
ŞIKLIĞIN GİZLİ KODLARI
İş dünyasında yer alan; bununla beraber sevecen anne ve baştan çıkarıcı eş rollerinin tüm sorumluluğunu hisseden kadınlar; doğru yerde, doğru takı kullanıp ve sadece takılarını değiştirerek günün her saatine kolayca uyum sağlayabilirler. Önerim, ofis çekmecenizde acil ihtiyaç kutunuzun yanına minik de olsa bir takı sandığı ilave etmek. İş kadınlarıyla başladık, onlarla devam edelim. Hem otorite sahibi olmanın, hem de şık görünmenin zorlukları var ama korkulduğu kadar da değil. Bu konuda en beğendiğim tasarımlardan biri Swarovski'nin Nirvana yüzüğü; bir klasik haline gelen bu tasarım, neredeyse var olan her rengiyle iş hayatında gerçek bir kurtarıcı rolü oynuyor ve duruşunuza pozitif bir ünlem nidası eklenmesini sağlıyor. Önemli sunumlarda, isterse ince ister kelepçe olsun, bileziklerden kaçınmak akıllıca. Bu bilezikler sunum sırasında hem gözü yorup ilgiyi dağıtır, hem de ses çıkararak konsantrasyonunuzu bozar. Finans dünyasının üniforması olan ve kadınların her sabah kalktıklarında “Yine mi bunu giyeceğim!” diye lanet ettiği gömlekler, doğru aksesuarlarla kullanıldığında hayat kurtarıcı olabilirler. Aynı gömleği bazen yakasını tamamen kapatıp en son düğmeye takılan broşla, bazen de pantolonla aynı renk bluz üzerine, ince bir ceket gibi giyip kısa bir kolyeyle tamamlamak mümkün. En çarpıcı sonuçsa, gömleğin erkeksi görünüşünü yumuşatacak birkaç sıra asimetrik uzun kolyeye başvurmak. Yaratıcı işlerde çalışanlar, son dönemin en moda aksesuarı bileziklerin farklı kalınlık ve renktekilerini bir arada takarak en düz elbiseyle bile beğeni toplayabilirler. İş kadınlarının kabusu olan aynı kıyafetle günden geceye geçiş, aslında biraz hayal gücüyle o kadar da zor değil. Ofiste kendinizin bile yapacağı bir atkuyruğuna eşlik edecek uzun küpelerle bir anda bir Bond kızı olmanız mümkün. Geceye havalı bir geçişin diğer bir yolu, iki kolunuza birden takacağınız birbirinin aynısı kalın gösterişli kelepçe bilezikler.~
Hafta sonları, rahat giyinmek için bahane olsa da bunun şıklığınızı engellemesine i zin vermeyin. Muhteşem hissetmek ama sade görünmek için V yaka kazağın veya beyaz tişörtün üzerine üst üste takacağınız zarif görünümlü birkaç kolye, ayağınızda Converse'leriniz olsa bile durumu kurtarmaya yetecektir. Hafta içi kullanmaktan çekinebileceğiniz son dönemin gözdesi hayvan figürleri ve doğanın her rengini içeren çiçekli kolyeler, ucunda büyük ham bir taşın asıldığı düz bir zincirle birlikte takılıp tüm görünümünüzü anında değiştirebilir. Boynuzlar, kemikler ya da değerli ağaçların renkli taşlarla birleştirildiği aksesuarlar; daha cesur olanların hafta sonu kıyafetlerinin en güzel tamamlayıcısı olmaya aday.
Gelelim en zor konuya; gece kıyafetleriyle mücevher takma sanatına. Şahsi önerim gece davetlerinde sadece bir “showstopper” parçayla hareket etmek. Davetin özelliği, gece için kıyafet seçiminiz ve genel tarzınıza uygun tek bir gösterişli mücevher seçmenin kuyumcu vitrini g ibi dolaşmaktan daha cool olduğuna yürekten inanıyorum. Diğer taraftan sırt dekoltesine takılan uzun kolyelere cesaret eden çok az kadın olduğu için böyle bir seçimle kesinlikle fark yaratırsınız. Geceyle ilgili en önemli nokta, en güzeline sahip olsanız bile asla ve asla takım mücevherler kullanmamanız gerektiği. Benim ne yaptığımı sorarsanız: Mücevher dünyasında geçirdiğim bunca yılın, gezdiğim en gizli atölyelerin, katıldığım mücevher müzayedelerinin ardından beğendiğim mücevherler öylesine ulaşılamaz ki, evlilik yüzüğü dahil hiç takı kullanmıyorum.
ÖZLEM GÜSAR
