TOMMY TON İLE BULUŞTUK
TOMMY TON İLE BULUŞTUK
ELLE ONLINE 14 Temmuz 2014#text>
Sokak stili fotoğrafçısı ve moda blogger'ı Tommy Ton'la onun elinden çıkan fotoğraflar eşliğinde sosyal medya sayesinde podyuma dönüşen sokak modasının yeni trendlerini konuştuk. #text>
#text>
#text>Siz en başarılı sokak stili blogger'larından birisiniz. İnternette ne kadar zaman harcıyorsunuz?
Bir düşüneyim. Belki günde sekiz- 10 saat kadar. #text>
#text>
#text>Moda bağımlısı mısınız?
Modadan uzak kalabileceğim süre belki yarım gündür. Çalışmadığım zamanlarda bile içimdeki itici güç beni online bir şeyler okumaya ve görsellerle kendimi beslemeye yönlendiriyor. Büyük bir merakım var. Bence en büyük bağımlılığım Tumblr. #text>
#text>
#text>Neden Tumblr?
Değişik tavşan deliklerine girip çıkarak biraz ve sürekli kaybolup duruyorsunuz. Kendinize şöyle diyorsunuz, “Tamam, beş sayfa daha, on sayfa daha” böyle derken bir yandan da devam ediyorsunuz. Bu çok komik, eskiden bir sürü dergi alırdım, şimdi daha az alıyorum çünkü Tumblr'a gidip pek çok referans bulabiliyorum. Bazen Tumblr'de bir şey görüyorum, “Aaa bu bayilere yeni gelen şu sayıdan” diyorum. Tumblr'de her şey çok taze, tabii Instagram'da da. #text>
#text>
SOKAK STİLİ, ALIŞVERİŞ ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRDİ #text>
#text>İyi giyinen insanların arasında olmak sizde daha çok alışveriş etme isteği uyandırdı mı?
Kesinlikle. İnsanları izlemeye bayılırım. Birini gördüğünüzde giymek istediğiniz şey hakkında fikrinizi değiştirebilirsiniz. Ne kadar kusursuz göründükleri, vücutlarına neyin yakışacağını bilmeleri sizi etkileyebilir. Bazen mağazada bir şey görürsünüz ve fazla önemsemezsiniz bile. Ama sonra birinin üzerinde gördüğünüzde artık gidip hemen o giysiyi almak zorunda hissedersiniz. #text>
#text>
#text>Sokak stili fotoğrafçılığının gücü bu...
Sokak stili hareketi, alışveriş alışkanlıklarını büyük ölçüde değiştirdi. En iyi satış noktası haline geldi. Artık podyumda bir mankeni görmekten daha etkili sokak. Müthiş zevk sahibi birinin, stil katarak giydiğini gördüğünüz zaman giysiler hem daha arzulanır hale gelir, hem de “aslında ben de giyebilirim” hissini yaratacak kadar erişilebilir olduğunda etkilenirsiniz. #text>
#text>
#text>Sokak stili fotoğrafçısı olarak sizin için iyi görünmek önemli mi? Pek çok meslektaşınız kendilerinin fotoğrafları çekilsin diye moda şovlarının girişinde takılıyorlar.
Fotoğraflanmak gibi bir derdim hiç olmadı. Kimse fotoğrafımı çekmez, benim de umurumda olmaz. Ama kendinize ait bir marka yaratmak ve imajınızı kendinizin bir parçası haline getirmek yani paketin parçası olmak istiyorsanız, o zaman evet önemli. İlla da “çekici” ifadesini kullanmak istemiyorum. Daha çok giysileri nasıl giymesi, taşıması gerektiğini bilen biri diyebiliriz. Mesela Hanneli Mustaparta veya Garance Doré diyebiliriz. Onlar bir kampanyanın yüzü olabilirler; ama aynı zamanda kampanyanın fotoğraf çekimlerini de yapabilirler. Yani bazı insanlar için önemli bu ama benim için iş daha önemli.~ #text>
Kimler gözünüze takılıyor?
İlk görüşte aşk gibi; gizemli, merak uyandıran ve belli bir aurası olanlar. Fotoğrafının çekilmesini istemeyen insanlar hep en çekici olanlardır bence. Gittikçe daha çok insan şovu izlemek yerine fotoğraflanmak için geliyor. Böyle insanları daha sıradan buluyorum ve bu tip insanlardan uzak duruyorum. Belki gizlice bir detay fotoğrafı çekerim çünkü bir bütün olarak kişilikleri beni daha az ilgilendiriyor. #text>
#text>
#text>Blogger'lar ve dergiler arasında hala büyük bir uçurum var mı? Yoksa biraz yön mü değiştiriyor? Birçok dergi için siz de çekim yaptınız...
Bence hala epey bir boşluk var. Purple, Self Service veya 032c gibi dergileri seviyorum; görseller biraz daha erişilebilir ve kendinizle ilişki kurabilirsiniz. Büyük dergiler farklı bir boyutta etkileyici görsel yaratma peşindeler. Bir blogger veya sokak stili fotoğrafçısı için amaç bu değil. Biz insanların sesi olmaya çalışıyoruz. Biz gerçeği belgelemeye çalışıyoruz. Bence dergiler hayallerle ilgili olmalı daha çok. #text>
#text>
YARATICILIK TEK YÖNLÜ OLAMAZ #text>
#text>Basit bir görünümü resmetmekten çok mükemmel görünüşü yaratma peşindeyiz.
Blogger'lar heves ederler, dergilerse ilham verirler diye düşünüyorum. Biz her ikisi de olabiliriz ama ikisi arasındaki fark da bu. Dergilerle çalıştığım zaman içeriğe o hevesli havayı katıyorum. Ama halen bir ayrım ve blogger'lara, dijital dünyaya kucak açmak konusunda çekimser kalan pek çok yayın var. #text>
#text>
#text>Tasarım yapmak ve modanın yaratıcı tarafına daha çok dahil olmak istiyor musunuz?
Kesinlikle. Gençken asıl hedefim buydu. Moda konusunda çalışıp tasarımcı olmak istiyordum ama endüstrinin farklı kollarında çalışınca bunun ne kadar zor olduğunu fark ettim. Son beş senede her şeyin nasıl değiştiğini ve hiç ummadığım halde nasıl fotoğraf kariyerimi geliştirme fırsatı yakaladığımı düşününce yapmak istediklerim için sonsuz fırsatlar olduğunu fark ettim. #text>
#text>
#text>Sokak stili fotoğrafçısı olmayacak mısınız artık?
Ajansımla kontrat imzaladığımda, bana sordukları ilk sorulardan biri “Fotoğrafçı mı olmak istiyorsunuz?” oldu. Ben de, “Hayır, ben sadece moda sektöründe çalışmak istiyorum” dedim. Bence işe alınmamı sağlayan da buydu. Çünkü sadece bir fotoğrafçı olmak istemiyordum. Yaratıcılığımı artırmak ve sınırlarımı zorlamak için bir iş kurmak istiyorum. Karl Lagerfeld gibi figürlere bakın. Onların yaptıkları şey tek yönlü değil, onlar pek çok farklı şeyi yapmaya muktedirler. Kendi yaratıcılığınız ve tesir gücünüzü görmeniz lazım, çok daha fazlasını başarma gücüne sahip olduğunuzu bilmelisiniz. #text>
SON HABERLER