Günümüz dünyasında, kadınlar birçok farklı rol üstlenerek güçlerini ve özgünlüklerini sergiliyorlar. Moda Tasarımcısı Tuğçe Saray, bu dinamik ve güçlü kadınların ruhunu tasarımlarına işliyor. Silüetlerinde zarif ama güçlü detaylara yer vererek, kadınların dinamizmine hitap eden modern ve zamansız bir estetik oluşturuyor. Markasının ardındaki cesaret, özveri ve yaratıcılık dolu yolculuğunu kendisinden dinliyoruz.
Moda yolculuğunuz nasıl başladı? Kendi markanızı kurma hikayenizdeki cesaret kaynağınız ve bugün hala devam etmenizi sağlayan şey ne?
Moda yolculuğum, küçük yaşlardan itibaren detaylara olan tutkumla başladı. Her zaman kendimi ifade etmenin bir yolu olarak gördüğüm moda, zamanla beni daha derin bir yolculuğa çıkardı. Kendi markamı kurma kararı ise özgür ruhlu birisi olarak, kendi tasarımlarımı yaratma isteği ve içimdeki yaratıcılığı serbest bırakma arzusuyla şekillendi. Markamı kurduktan sonra her gün karşılaştığım zorluklar beni daha da güçlendirdi; öğrenme, büyüme ve yenilikçilik ruhu, bu yolculuğun vazgeçilmez parçaları oldu. Bugün hala devam etmemi sağlayan şey ise, tasarımlarımın insanlar üzerinde yarattığı etki ve ilham verme gücü. Kadınların kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olmak, her gün beni motive eden en büyük neden.
Markanızın DNA’sında cesur, modern ve güçlü kadınların ruhu var. İlham kaynaklarınız neler?
İlham dünyamızın merkezinde, kendi yolunu çizen, özgün ve özgür ruhlu kadınlar var. Modern dünyada kadınların üstlendiği farklı roller ve her birinin kendine has gücü tasarımlarımıza yön veriyor. Hayatın her anındaki zarif ama güçlü detaylar da tasarımlarımıza yansıyor. Her parça, bir kadının günün her anında kendini güçlü ve özgün hissetmesi için özenle tasarlanıyor. İlham aldığımız her unsur, kadınların dinamizmine ve eşsiz ruhuna hitap edecek modern ve zamansız bir estetiğin temelini oluşturuyor. Bu nedenle tasarımlarımızda hem çağdaş hem de güçlü bir çizgiyle ilerlemeye özen gösteriyoruz.
Bir moda tasarımcısı olarak, her yaşa, vücut tipine ve tarza uygun zamansız tasarımlar sunuyor. Tasarımlarınızın ortaya çıkış sürecini neler etkiliyor?
Tasarımlarımızı yaratırken öncelikle kadınların kendilerini özgür ve iyi hissetme isteğine yanıt arıyoruz. Yarattığımız görünümlerin her yaşa ve vücut tipine hitap etmesi gerektiğine inanıyoruz; bu yüzden sürecin merkezinde her zaman çeşitlilik ve kapsayıcılık var. Her koleksiyonda, klasik dokunuşları modern detaylarla buluşturmaya özen gösteriyoruz. İlham kaynaklarımızdan beslenerek, kalıpların dışında ama şıklığından ödün vermeyen tasarımlar yaratmaya çalışıyoruz. Kaliteli kumaş seçiminden kesim detaylarına kadar her adımda, giyenin kişiliğini ve tarzını yansıtan zamansız bir silüet oluşturmak bizim için çok önemli. Bu nedenle tasarım sürecimizde trendleri takip etsek de zamanın ötesinde kalabilecek parçalar yaratmaya odaklanıyoruz
“
"Modern dünyada kadınların üstlendiği farklı roller ve her birinin kendine has gücü tasarımlarımıza yön veriyor."
Hiçbir materyale atık olarak bakmıyorsunuz. Artan kumaşlar tasarım kılıfına, fazla aksesuarlar minik hediyelere dönüştürülüyor. Hatta başka bir tarafta bazı ürünleriniz artan kumaşlardan yaratıldığı için sadece bir tane oluyor. Bunun ardındaki hikaye nedir?
Sürdürülebilirlik bizim için sadece bir prensip değil, aynı zamanda yaratıcılığı besleyen bir ilham kaynağı. Moda dünyasında sorumlu tasarımın önemini çok önemsiyoruz; her bir kumaş parçasının, her aksesuarın ayrı bir hikayesi olduğuna inanıyoruz. Artan materyalleri dönüştürerek onlara yeni bir anlam kazandırmak, hem çevreye duyduğumuz saygıyı gösteriyor hem de her ürünü eşsiz kılıyor. Sadece bir tane olan ürünlerimiz, benzersizliği kutlamak ve doğanın bize sunduklarına duyduğumuz minneti göstermek amacıyla yaratılıyor. Bu süreç, aynı zamanda bizi daha yaratıcı olmaya ve ‘atık’ olarak görülen materyallerden bile güzellikler ortaya çıkarmaya teşvik ediyor. Böylece hem özgünlükten ödün vermiyoruz hem de daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyoruz.
Türk kadınları nasıl giyiniyor? Detaylarda neleri seviyor?
Türk kadınları giyinirken güçlü bir stil ve zarafet anlayışını harmanlamayı seviyor. Çoğu zaman klasik şıklığı tercih ediyorlar, ancak modern dokunuşlarla günü yakalamayı da ihmal etmiyorlar. İnce işlenmiş detaylar, kaliteli kumaşlar ve zarif aksesuarlar, onların stilinde ön plana çıkıyor. Abartı olmayan dekolteler ve transparan detaylar vazgeçilmezleri arasında. Aynı zamanda pratikliği göz ardı etmeyen Türk kadınları hem rahat hem de şık parçaları tercih ediyor.
Biraz da sektörde kadın ve anne olmaktan bahsedelim. Bir kadın girişimci ve tasarımcı olarak dışarıdan bakıldığında toz pembe görünen bu dünyada sizi zorlayan şeyler neler oldu?
Bu sektör, sıkı rekabetin yanı sıra, kadın olmanın getirdiği çeşitli ön yargılarla dolu. Hem iş yaşamında hem de aile hayatında denge kurmak, zaman zaman oldukça zorlayıcı olabiliyor. Özellikle annelik sorumluluğu, işin getirdiği yüklerle birleştiğinde, önceliklerinizi sürekli gözden geçirmenizi gerektiriyor. Zorlukların başında, iş hayatında görünürlük sağlamak ve sesinizi duyurmak geliyor. Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını savunmak, bazen çetin bir mücadele haline dönüşebiliyor. Aynı zamanda, tasarım sürecinin yaratıcılık ve özgünlük gerektirdiği bu alanda, annelik görevlerimle de uyumlu bir çalışma ortamı yaratmak için sürekli bir çaba içindeyim. Ben girişimci olarak kendimi güçlü hissederdim ama anne olduktan sonra daha da cesur ve kendine güvenen bir kadın oldum. Ama tabi bu süreçteki en büyük destekçim olan ailemi de unutmamam lazım.
Kendi güçlü hikayesini yazmak için yola çıkan ya da çıkmayı hayal eden ELLE kadınlarına neler söylemek istersiniz?
Kendinize güveninizi asla yitirmeyin. Her kadının içinde güçlü bir hikaye yazma potansiyeli var; önemli olan bunu açığa çıkaracak cesareti ve tutkuyu bulabilmek. İlk adım, kendi benzersizliğini keşfetmekten geçiyor. Kendi değerlerinizi, yeteneklerinizi ve tutkularınızı tanıyın; bunlar, sizi diğerlerinden ayıran ve hikayenizi eşsiz kılan yönler olacak. Yolculuğun zorluklarla dolu olduğunu kabul etmek gerek, asıl güç burada yatıyor: her engel sizi güçlendiren bir deneyime dönüşüyor. Bir girişimci olarak, öğrenme merakınızı, yaratıcılığınızı ve direncinizi yanınızdan ayırmayın. Aynı zamanda, kendinize inanmaktan ve başkalarından ilham almaktan çekinmeyin. Gözlerinizi hedefinizden ayırmadan, kendi hikayenizi yaratın; unutmayın ki bu yolculuk sadece sizin elinizde ve sonunu siz yazacaksınız. Ne kadar zorlu bir yol olsa da günün sonunda geriye dönüp baktığınız da “Evet ben başardım” diyeceksiniz.