Fotoğraf: Armani Prive, Valentino, Zuhair Murad
Modanın, başlayıp devam eden bir hikayeler bütünü olduğunu, trendlerin aslında zamana yayılıp farklı dönemler boyunca değişip dönüşerek karşımıza çıktığını çok iyi anlatıyor üç boyutlu çiçekler ya da çiçek rozetleri. Fransızca “rose” kelimesinden yani gülden türeyerek “rosette” (rozet diye okunuyor) ismini alan üç boyutlu çiçekler ağırlıklı gülden oluşmasına rağmen papatya ve kamelya çiçeklerinin formlarında da çıkıyor karşımıza. Rozetler elbiseden çantaya, ayakkabıdan choker’a eklenip tamamladığı her parçaya şaşaa ve şiirsellik katmakla kalmıyor onu baştan aşağı değiştiriyor da.
Evet, uzun zaman önce başlayıp devam eden ve hiç solmayan bir hikaye bu. Ta 17. yüzyılda kadın ve erkeklerin ayakkabılarına bir yüksek sınıf göstergesi olarak dikilen ve cinsiyetsiz bir kimlikle çıkagelen çiçekler, 18. ve 19. yüzyıllarda öncelikli olarak kadınları sembolize etmeye başlar.
Paul Poiret’nin 1907 yılında tasarladığı, göğüs hizasındaki pembe rosette’le dikkat çeken Josephine elbiseyle dünden bugüne devam eden moda hikayesinde çiçeklerin önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Sonbahar/Kış 2023-24 koleksiyonunda gül rozeti oldukça sık kullanan ve onu tıpkı Josephine elbisede olduğu gibi göğüs hizasına yerleştiren New Yorklu tasarımcı Sandy Liang’ın Poiret’den esinlendiğini söylemek yanlış olmaz.
Moda tarihinde önemli bir yere sahip olan çiçekler; kâh baskı olarak floral desenler şeklinde, kâh broş ya da dikilmiş apayrı bir parça olarak gül, papatya ya da kamelya formlu aksesuarlar halinde karşımıza çıkmaya devam ediyor. Çiçek etkisinin moda dünyasındaki tarihsel yolculuğuna bakarken, Yves Saint Laurent’ın İlkbahar/Yaz 2003 koleksiyonunda elbise, etek ve gömleklere dikilen siyah güllerin tasarımlara kattığı asi ve güçlü tavrı da hatırlayalım.
80’lerde balo elbiselerine iliştirilen çiçek aksesuarları 2000’lerde, Sarah Jessica Parker’ın Sex and the City’de belindeki kurdeleye iliştirdiği gül rozetiyle, o dönemde yine Paris Hilton ve Jennifer Lopez’in bu aksesuarı sık sık kullanmalarıyla daha da popülerleşir.
Geçtiğimiz yaz Acne Studios, Prada ve Dries Van Noten başta olmak üzere birçok markanın hikayesini anlattığı güller, Sonbahar/Kış 2023-24 sezonunda da solmadan yaşamaya devam ediyor. Yaz 2024 koleksiyonlarının da bu bitmeyen hikayeyi sürdürmeye niyetli olduklarına şüphe yok!
Fotoğraf: Chanel
KOLEKSİYONLAR ÇİÇEK AÇTI
Gabrielle Chanel’in en sevdiği çiçek olan kamelya en devasa haliyle Chanel’in Sonbahar/Kış 2023-24 defilesine damga vurdu. Kamelyanın etrafında ve gölgesinde arzıendam eden modeller, her birinin üzerinde bir kamelya detayının bulunduğu tüvit ceketler, üstler, mini topuklu ayakkabılarla markanın kurucusunu onore ettiler.
Bu sezon güllerin, tasarımların üzerinde adeta çiçek açtığı, üç boyutlu halleriyle dans ettiği bir başka marka da Christian Siriano. Pembe ve tonlarındaki irili ufaklı güllerin, mor renkli şifon bir elbise üzerinde sıralanmış hali oldukça ihtişamlı. Siriano’nun koleksiyonunu ele geçiren romantik güllerin aksine, Puppets and Puppets’ta meme ucunu örtmek için kullanılanlar daha cüretkar ve asi bir ruh taşıyordu. Choker’ları, elbise ve kuşakları süsleyen güllerle Sandy Liang da üç boyutlu çiçeklerin aşkına düşen bir başka tasarımcı. Kısaca bu sezon Zimmermann’ın elbise ve ceketlere diktiği, Magda Butrym’un neredeyse tüm koleksiyonunu süslediği, Carolina Herrera’nın hem desen olarak, hem de üç boyutlu haliyle kullandığı çiçeksi rozetler defilelerin solmayan yıldızıydı.
1/4
Çiçekler bazen en devasa halleriyle omuz hizasında kullanılırken daha minik versiyonlarıyla saçlara ya da choker’lara da iliştiriliyor.
Christian Siriano, Valentino, Zimmermann