Afrikalı- Amerikan bir baba ve Alman bir anneden doğan, hayatımda gördüğüm en büyüleyici etnik yüzlerden biri. Üç milyondan fazla takipçisi olan Instagram hesabı için kullandığı “Golden Barbie” avatar ismiyle dünyaca tanınan bir model ve sosyal medya fenomeni. Birlikte üç gün geçirdik. O İstanbul’un güzelliğine, biz ise onun güzelliğine hayran kaldık.
Golden Barbie ismini ilk ondan bilmesem, Cem Yılmaz esprilerindeki gibi biri olduğunu düşünürdüm. Nickname’i altın kız, ama başını bilgisayarın başından kaldırmayan asosyal, sevimsiz bir genç kız, hatta belki kız tavlamak isteyen bir geyik oğlandır... Ancak onu Instagram’da takip etmeye başladığımdan beri, Barbie’nin vücut bulmuş hali olduğunun farkındaydım. Yüz yüze gelmeden önce havalı (tipik) bir Kaliforniyalı ile karşılaşacağımı zannediyordum. Birlikte üç gün geçirdiğim Jasmine Sanders ayakları yere basan, gerçekçi, alçakgönüllü, meraklı ve etkileyici bir genç kadın. “Golden Barbie”, ilkokulda öğretmenlerinin ve arkadaşlarının ona taktığı lakap. Yüz yüze gelince emin oluyorsunuz, hakikaten gerçek insan formatında bir Barbie bebek. Melez, kadife bir ten; masmavi gözler, açık kumral-sarı kıvırcık saçlar... İnsan gözünü ondan alamıyor. Bu sayfalardaki fotoğraflara bakarken de fark edeceksiniz, biz de o yüzden kendimizi yakın portrelerini çekmekten alıkoyamadık.
Fotoğraf demişken... Çekim üç gün sürdü. En trendy modeli bulmuşken, en popüler trendlere oynadık. Neon ve logomania... Jasmine Sanders’ın melez tenini ve fosforlu Prada’ları, Sportmax’leri bir Kaliforniya atmosferinde yakalamak istedik. İstanbul’da Big Sur ya da Los Angeles ruhunu nerede yakaladınız derseniz; Kilyos ve Bayrampaşa’da . Hatta diyebilirim ki bizde daha güzeli var. Bir gün Kilyos’taki motocross pistinin oradan Karadeniz’e bir bakın... Gördükleri karşısında Los Angeles’de yaşayan modelin bile nefesi kesildi. Dünyaca tanınan bir yıldızın lüks ve konfordan uzak setlerimizde, gece geç saatlere kadar çekim yapmakta zorlanıp zorlanmadığını merak ediyorsanız hemen cevaplayayım; uzun zamandır yaptığımız en rahat, en yapıcı çekimdi. Her türlü arazi koşuluna ayak uydurdu ve düzensiz set yemeğine
de bir itirazı olmadı. Bu arada, ikinci gün (çekimden sonra), Nusret’e yemeğe gitti. Tesadüf, orijinal Nusret de restorandaydı ve her ikisi de sosyal medya hesaplarından birbirlerini paylaştı. (Böylece bir kez daha teyit etmiş olduk ki Nusret Amerika’da gerçekten yıldız.)
BİRAZ DAHA YAKINDAN TANIYALIM
Jasmine Sanders Almanya’da doğuyor, Kolombiya ve Güney Karolina’da büyüyor. 13 yaşından beri beyaz perdede, ekranda, podyumda ve kampanyalarda esiyor ve milyonlarca insana sosyal medyadan ilham vermeye devam ediyor. Popüler erkek arkadaşlarının (2016 yılından beri aktör Terrence Jenkins ile birlikte) yanı sıra Gigi ve Bella Hadid, Kylie Jenner ve Kim Kardashian gibi isimlerle hem çalışıyor, hem de sıkı dost (Kylie Jenner’ın Glossy klibinde oynadığını hatırlatayım). Geçtiğimiz dönemde Met Gala’ya katıldı (biliyorsunuz, pek çok kişi için bu uluslararası ünlü olma bariyeridir) CR Fashion Book gibi dergilerde boy gösterdi. Kıvrımlı vücudu ve etnik görüntüsüyle son dönemin güzellik formülüne bire bir uyuyor. Modayı seviyor. Çekim için getirilen yaklaşık 30 görünümü çok eğlenerek denedi. Sokak stilini, moda endüstrisinin gitgide daha fazla insana hitap ediyor oluşunu umut verici buluyor. Ailesine düşkün, çokça onlardan bahsediyor, fotoğraflar gösteriyor. Annesi Alman olduğu için, sadece Nusret’i değil; epey Türk tanıyor. “Her aile şartını yerine getiremesem ve tüm doğum günlerine katılamasam da aklım her zaman onlarda. Çok sık konuşuyor ve görüşüyoruz. Hayallerimin peşinden gittiğim için beni çok destekliyorlar.” Birçoğumuzun cüzi takipçi sayısına sahip Instagram hesabıyla bile aşk ve nefret ilişkisi bitmezken, bir fenomen olan Golden Barbie’nin sosyal medya ile alakasını soruyorum. O çok memnun. İşlerini, ilgisini çekenleri, duygularını paylaşmayı seviyor. Bazen sabaha kadar bir fotoğrafının altına yazılan yorumları tek tek okuyor, sonra bunları yazanların hesaplarına girip inceliyor. “Nasıl insanlar olduklarını merak ediyorum” diyor.
Yazı: Zeynep Üner
Fotoğraflar: Koray Birand
Styling: Aslı Asil
ELLE 2018, Kasım sayısından alınmıştır.
Sarı spor sütyeni, 1195₺, desenli gömlek, 2145₺, desenli tayt, 2395₺,
desenli yağmurluk, 5995, desenli fular(saçta), 945₺, hepsi BURBERRY.
Ayakkabı, STELLA MCCARTNEY/BEYMEN, 4395₺.
Zebra desenli gömlek, 7895₺ , zebra desenli etek, 8595₺ , ikisi de MARNI/BEYMEN. Yeşil triko balıkçı yaka kazak, ZARA, 119,99₺ . Gold logo yüzük, BALENCIAGA/BEYMEN, 2495₺ .
Pırlanta detaylı zincir küpe,KISMET BY MILKA, 5800 ₺. Pembe çorap, PENTI, 9,95₺. Pembe çorap bot, BALENCIAGA/BEYMEN, 10.195₺.
Neon turuncu triko body, 1300₺, biker şort, 970₺, ikisi de FENTY x PUMA/VAKKORAMA.
Neon ceket, COURREGES/ SHOPI GO, 5190₺. Ayakkabı, PRADA, 4960₺.
Mavi gömlek, ipli yaka, lacivert ceket, neon yeşil şişme mont, fiyatları istek üzerine, hepsi SPORTMAX.
Kırmızı çorap çizme, BALENCIAGA/BEYMEN, 10.195₺ . Çorap, PENTI, 9,95₺ .
İşlemeli büstiyer, 450€, pantolon, 1750€, ikisi de PHILIP PLEIN. Ayakkabı, DSQUARED2/BEYMEN, ₺ 7995. Güneş gözlüğü, OAKLEY, ₺1000.
Monogram ceket, 9620 ₺ GUCCI ISTINYEPARK.
Güneş gözlüğü, GUCCI/ GÖZ GROUP, 6971₺ . Taşlı choker, İPEKYOL, 179₺. Taşlı yazılı kolye, TWIST, 99₺ .